Adriana Hölszky-2
Steve Reich Gana’da, Hollywood için çalışmayı minimalizm adına dirsek çürütmeye yıllar sonra yeğleyen Philip Glass Tibet ve çevresinde, önemli işlere imza atmışlardır. Hölszky’yse, Yeni Zelanda yerlileri olan Maorilerin, dünyanın yaradılışı konusundaki düşüncelerini incelemesinin ardından, 1980’de, dört orkestra grubu için Uzay adını verdiği eserini notaya almıştır.
Uzayda gelişen ses katmanları üretmeyi arzulayan kompozitör, bu girişimini Gezinen Ses olarak nitelemiştir.
Topluluklar birbirlerinden ayrı dört ses katmanını oluşturarak Hölszky’nin önceden hazırladığı bir tablonun üst üste gelen renk katmanlarına bu şekilde uyum sağlamıştır.
Aynı yıl, on altı solo için Mikelanj’a Saygı başlıklı eserinde, Mikelanj’ın kaleme aldığı iki sonesinden yararlanan kompozitör, böylece Antikite’yle bağlantı kurmuştur.
Modernizmin; kültür, sanat ve edebiyat kolunun müjdecisi olan Rönesans döneminin bu sanatçısına odaklanarak Hölszky, Rönesans’ın gün yüzüne çıkmasını sağlayan Antik Yunan ve Roma Uygarlıkları’nın arkeolojisine girişmekle kalmamış, modernizmin hangi yol takip edilerek sorgulanabileceği sorusuna da karşılık vermiştir.
Mezun olduğu kurumda müzik teorisi dersleri veren kompozitörün yaylı çalgılar üçlüsü için hazırladığı İç Dünyalar methiye yağmuruna tutulmuştur.
Notasyonunda Edward Estin Cummings gibi sivil itaatsizliği başına taç etmiş bir şairi deağırlayan Hölszky, dizelere uygun bir form geliştirerek solo keman için hazırladığı bir eserini de takipçileriyle paylaşmıştır.
Akarsular’la enstrümantalin derinliklerinde gezinen Hölszky’den, politik söyleme angaje olmuş dramatik müziğin ete kemiğe büründürücüsü HansWernerHenze, Münih Bienali’nde seslendirilmek üzere on bir opera yazmasını istemiş, Hölszky de, kalemi yönetmenliği kadar etkili olan Rainer Maria Fassbinder’ınBremerFreiheit (Bir Kadının Yaşamı Üzerine Şarkılı Oyun) adlı dramasından yola çıkarak hazırladığı eseriyle, geniş kitlelerin takdirini kazanmıştır.
Stil çeşitliliğini ön plana çıkarmasıyla, Çağdaş Klasik Batı Müziği için ter döken diğer kompozitörlerden ayrılan Henze, politik düşünceleri dolayısıyla, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi’ni destekleyen babasıyla çatışarak politik söylem alanını genişletmiştir.
Müzikte dramatikliğin izini sürmesiyle, santimantal rüzgârlara kapısını kapatan politikaya angaje kompozitörlerle de arasına aşılmaz dağlar yerleştiren Henze, faşizmn, iki insan arasındaki ilişkide başladığını söyleyen İngeborgBachmann’ın metinlerini zenginleştiren bir isimdir.
27 Ekim 2012’de, Almanya’nın Saksonya eyaletinin merkezi olan Dresden’de vefat eden Henze’nin istediği eseri Fassbinder’a direksiyon kırarak şekillendiren, müzikteki yenileşmeyi gezinen seslerde arayan Hölszky’yi Bach kadar Franz Liszt de ilgilendirmiştir.
Eserlerini Sultan İkinci Abdülhamid’in de düğme ilikleyerek dinlediği Liszt’in transandantal etüdleri, Hölszky’ye gezinen ses arayışında yardımcı olmuştur.
Türkçedeki karşılığı Aşkın olan transandantal, Liszt’in elinde aşkınlığını da boyutlandırmış, Hölszky, daha çok boyutlandırma aşamasıyla ilgilenmiştir.
Zaten Hölszky özelinde Çağdaş Klasik Batı Müziği kompozitörlerinin Liszt’le daha fazla ilgilenmelerinin arkasında, transandantali boyutlandırma, daha doğrusu aşkını aşkınlaştırma fiili vardır.