Türk Kızılay Bursa ve faydalı işler…

Köşe yazarı olmak çok enteresan bir şey. Sorumluluklarını fark edip üstüne düşeni yaptığında verdiği gurur çok başka. Bakın egodan bahsetmiyorum. Doğru bir çizgide yürüyerek birilerine faydalı olabilmek kast ettiğim. Yani uzanamadığı ciğere mundar diyen kedi misali reklam alamadığı belediye ve kurumlara çamur atan, sürekli başka medya kuruluşlarını ya da gazetecileri ifşalama derdine düşenlerin dışında kalan genç gazetecilerin duyduğu haklı bir gurur bu… Yaşadığı şehrin sorunlarını dile getiren, tetikçilik ya da yalakalık yapmadan dosdoğru duran biz yeni nesil gazetecilerden bahsediyorum.

Zaman zaman kabuğuma çekilip kalemi elime almamamın nedeni de bu. Ego savaşlarından mümkün mertebe uzak durup sadece emin olduğum konularda sesimi çıkarmayı kendime düstur edindim. Varsın öte tarafta birileri kavga etsin. Yoksa Güldür Güldür Show’daki temsili gibi, “Ben yazsam ortalık yıkılır.”

Fayda demişken…

Dün Türk Kızılay Bursa Şubesi’nin başkanı Prof. Dr. Murat Tutanç, yaklaşan Kurban Bayramı vesilesiyle ihtiyaç sahiplerine ulaştıracakları kurban vekaletlerine yönelik bir basın toplantısı düzenledi. Toplantının içeriğini zaten ajanslardan okumuşsunuzdur. Ben Murat Tutanç’a yönelik görüşlerimi, soru-cevap kısmından dikkat çeken hususları ve birkaç eleştirimi paylaşmak istiyorum sizinle.

Genel Kurul’u mart ayında gerçekleşen Türk Kızılay Bursa Şubesi’ne yeniden başkanı olarak seçilen Prof. Dr. Murat Tutanç’ı samimi ve içten buldum. Zira açıklamalarına geçmeden önce masa masa gezerek tek tek bütün basın mensuplarına kartvizitini vermesi, hiç üşenmeden herkese kendini özenli bir şekilde tanıtması zannediyorum ki toplantıya katılan herkesin dikkatini çekmiştir.

Açıklamaları sonrası yeni başkan Tutanç, tabiri caizse soru bombardımanına tutuldu. Hepsine tek tek özenle cevap verdi. Aldığı sorular arasında ihtiyaç sahiplerinin hangi kriterlere göre belirlendiği, dağıtılan kurban konservelerinin yeterli bulunup bulunulmadığı gibi noktalar toplantının can alıcı sorularıydı. Başkan Tutanç kriterlerin ihtiyaç düzeyine göre belirlendiğini belirtirken ‘beyaz yakalılara yardım’ hususu dikkatimi çekti. Bu noktada, özellikle pandemi döneminde işten çıkarmaya maruz kalarak ev veya araba taksitlerini ödeyemeyecek duruma gelen beyaz yakalılara da yardım ettiklerini açıkladı başkan. Tam bu noktada bu yardımların yerinde olup olmadığı tartışmaya açık bir konu. Taş yerinde ağır nihayetinde.

Benim yönelttiğim soru ise ihtiyaç sahiplerini belirleyen kriterler arasında hanede çalışan kişinin bulunup bulunmadığı noktasında, fiziksel ve zihinsel olarak çalışmaya müsait kişilerin istihdam edilmesine yönelik bir çalışmaları olup olmadığıydı. Bu noktada İŞKUR’la iş birliği yapmak yönünde bir girişimleri olacağını belirtti Murat Tutanç. Hakeza pandemiden önce de ihtiyaç sahibi olan ve bu konumlarını koruyan vatandaşların hakkına girilmediğini vurguladı.

Son olarak geçtiğimiz yıl Kurban Bayramı’nda 3 milyon nüfuslu Bursa’dan 811 kurban vekaleti verildiğini de eklemek istiyorum.  Türk Kızılay’ın vekalet konusunda kotası olduğunu belirten Prof. Dr. Murat Tutanç’a başka sorularım da olacak. Bu soruların cevabını önümüzdeki günlerde yapacağımız özel röportajla alacağımı düşünüyorum.