ORMAN YANGINI DEĞİL TERÖR
Sosyal medyada gördüğüm bir bilgiyle başlamak istiyorum. 2020 yılına kadar her yıl ortalama yanan ormanlarımız 10 bin hektar kadar iken 2021 yılında 14 kat artarak 140 bin hektara çıkmış. Sayının bir yılda bu kadar astronomik şekilde artması ‘Asimetrik Terör Operasyonu’ olduğunu akla getiriyor. Hele bir de yanan yerlerin kıyı olması, yanında tarım, turizm ve yörüklerin tarım-hayvancılık bölgelerinde olması, bu ihtimali daha da kuvvetlendiriyor.
Bu yıl geçtiğimiz yıldan farklı olarak buğday tarlalarının yanması hem de peşpeşe gerçekleşmesi gündeme oturdu. Yani ne oldu da ormanlar yanarken bu ateş birden bire buğday tarlalarına sıçradı? Bu konunun, Türkiye’nin Ukrayna’dan getirmek için koridor açmaya çalıştığı tahıl ve buğday güzergahının planlamaya çalışıldığı döneme denk gelmesi asla tesadüf olamaz. Her nasıl ki ülkemizde çıkan orman yangınlarının tesadüf olmadığı gibi..
Bu bir suç ve suçun terör suçları kapsamına alınması gerekebilir. Belki caydırıcı olur. İdam mı? Terör suçu kapsamına alınır ise evet. Hem de hepsine. Sonra karşınıza ailevi nedenlerden dolayı yaktım diyenler çıkamaz. Hatta belki hiç çıkmaz.
Dünya virüsler ile yapılandırılmaya uğraşılır iken, yapay etin tutturulmaya çalışıldığı, gıdalarımızın GDO vesayetine sokulmaya çabalandığı bu dönemde tesadüf kelimesi, mağarada yaşamanın bir tezahürü olsa gerek. Başka bir izah şekli aklıma gelmiyor.
Tabi bir de küresel ısınma yancıları var değil mi? Her tufanda ya da afette bu yancıları görmek mümkün. İşini hakkıyla yapanlar zaten kesinliği olmayan bilgileri yaymazlar. Yayanlar olsa olsa YANCI olur.
Ve işin özeti KORKU politikasına geliyor. Bu seferki korku, açlık üzerine bina edilecek. Gerçekten dünya açlık ile sınav edilecek. Gerçi dünya üzerindeki gıda üretimi, dünya nüfusunun 4 misline yetecek kadar ama Afrika’da açlık var. Bu utancı hep birlikte yaşıyoruz.
Hemen arkasındaki mevzu ise SU. Su konusunu ayrı bir yazıda ele alalım İnşaAllah. Çünkü gerçekten su konusunda ciddi bir sıkıntı var gibi duruyor.
Dünya’nın kaynakları sınırsız değil elbet ancak adil paylaşım söz konusu olursa herkese yetecek kadar kaynak mevcut. Hem de asırlar boyunca.
Bir kesim tüm kaynakların başında durmaya çalışıyor. Bu kesime ise biz, tüm dünyada tarım yaparak cevap veriyoruz/vermeye devam edeceğiz. Kendilerini insanlığın üstünde görenlere, nizamı alem ile ders vereceğimiz günler çok yakın. Sadece Sabr edin..
“Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.” (Bakara Suresi/ 153. Ayeti Kerime)
Selam ve Dua ile