Milva
Orhan Kemal, kendisine hikâyelerini okumak ve bakış açısını onun cümleleriyle genişletmek isteyen, metinlerinde ırgat ile ağayı sıklıkla bir araya getiren Yaşar Kemal’e, onları aynı metinde buluşturmanın kolay olduğunu ama tavrını hangisinden yana koyacağını bilmesi gerektiğini söyler.
Yaşar Kemal, bilindiği gibi bu uyarıyı kulak arkası etmemiş ve eserlerini ırgatları desteklemek amacıyla kaleme almıştır.
İtalya’daki Po ovasında, olabildiğince zor koşullarda çalışan işçilerin feryadı olarak da bilinen Bella Ciao’yakalbi ve beyni arasında sapasağlam bir köprü kurarak hayat veren, 23 Nisan 2021 tarihinde vefat eden Milva, Orhan Kemal’in müzikteki karşılığıdır çünkü o da sömürenden değil, sömürülenden yana olduğunu her platformda, sesinin kısılmasına izin vermeden vurgulamıştır.
Sözü edilen ezgi, Türkiye’de Çav Bella adıyla ünlenmiş ve şarkı parçalamaktan, notaların özel hayatına müdahale etmekten başka bir işe yaramayan Hilal Cebeci’ye de söyletilerek itibarı yerle yeksan edilmiştir.
Aslında Cebeci, bu bağlamda zincirin zayıf halkasıdır çünkü ondan önce, Grup Yorum ve İlkay Akkaya örneklerindenhareketle BellaCiao’yu repertuarlarına alanlar da Milva’nın doğal, samimi ve hakiki duruşunu sergileyemeden seslendirdikleri için ezginin derdinin ne olduğu idrak edilememiştir.
Altı müzisyenden oluşan grubuyla, 23 Ekim 2008 tarihinde, Tuzla’daki Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi’nde konser veren Milva’ya odaklı haber hazırlayan gazeteciler, kızıl saçları nedeniyle İtalya’da Kızıl Milvanamıyla tanındığını yazmışlardır ama kızıllığın saçla sınırlandırılamayacağını düşünmek işlerine gelmemiştir.
Sömürülenleri araç olarak kullanmayan Kızıl Milva, aynı zamanda, dans edemeyeceği devrimi ciddiye almayan Kızıl Emma’yla da ortak paydada buluşturulabilecek bir isimdir çünkü o da devrimin şenliğe hatta Bahtin’le özdeşleşen Karnaval’a eşitlenebileceğine inanmıştır.
Milva’nın diğer bir unvanı olan La PanteradiGoro (Goro’nun Panteri), onun müzik anlayışını laf olsun diye özümsemeyenlerin akıllarına, Amerika Birleşik Devletleri’nin Kaliforniya eyaletinin Oakland kentinde, Huey Newton ile BobbySeale tarafından ırkçılıkla mücadele etmek adına, 1966 yılında kurulan Black Panter Party (Kara Panter Partisi)yi getirecektir çünkü Milva, ırkçılıktan icazet almayan, enternasyonal söylemin kıymetinin bilincinde olan insanların çoğalması için mikrofonun karşısına geçmiştir.
LucianoBerio’nun kompoze ettiği BertoltBrecht’in şiirlerini, İtalya ve Almanya dâhil olmak üzere birçok ülkede dinleyicisiyle buluşturan, asıl adı Maria IlvaBiolcati olan Milva, Kızıl duruşuna rağmen, bağnazlığın her çeşidini elinin tersiyle itmiş bir müzisyen olarak müzik tarihindeki yerini almıştır.
Hem onu, hem de onunla özdeşleşen Bella Ciao’yu dillerinden düşürmemekle birlikte, bağnazlıkta ısrar edenler, dünyanın çekilmezliğinde paylarının olduğunu unutmamalıdırlar. Aksi halde Milva ve Bella Ciao, sömürenlerin süs eşyası olmaktan öteye gidemeyecektir.