KOMŞU HAKKI 

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V.):

“Allah’a yemin olsun ki, iman etmemiştir. Allah’a yemin olsun ki, iman etmemiştir. Allah’a yemin olsun ki, iman etmemiştir.” buyurdu (bunu üç defa tekrar etti).

Sahabe-i Kiram: “Kim ya Resulallah?” diye sordu.

Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:

“Komşusunun şerrinden emin olmadığı kimse.” buyurdu.

(Buharî, “Edeb 29 (V,2240)”; Müslim, “İman 73 (1,68)”.)

Eskiler; “Ev alma, komşu al” derlerdi…

“Evimi aldım, kapımı kaparım, evimde otururum, kimse beni ilgilendirmez, kimse ile muhatap olmam, işime gücüme bakarım, kimin ne hali varsa görsün” demekle bitmiyor maalesef bu komşuluk ilişkileri…

Kim, hangi sebeple komşusunu rahatsız ederse etsin; hem kul hem komşu hakkına girmiş oluyor…

Komşumuzu nasıl rahatsız etmiş oluruz mesela?

1-Günümüzde elektrik faturaları ucuz diye gece saat 2-3 arası çamaşır makinesi çalıştırırsak… Komşumuz 4-5 saat uyku uyuyacak, sabah kalkacak, işine gücüne gidecek..

Komşusunun gelecek gününü berbat etmeye kimin ne hakkı var?

2-Çocuklar hoplayıp zıplarken, kavga ederken, evin içinde gümbür gümbür koşarken; “Amannn… Çocuk bu, koşacak zıplayacak haliyle!” dersek..

Kimse, kendisine yapılmasını istemediğini komşusuna yapmasa…

Komşusunu düşünse..

Hastası var mı?

Çocuğunun dersi, ödevi, sınavı var mı?

Misafiri var mı?

Üzüntüsü var mı?

Komşunun psikolojisi o gürültüleri, kahkahaları kaldırmaya elverişli mı?

Sadece alt komşu, üst komşu mu?

Elbette hayır..

Karşı komşu..

Yan komşu..

3-Evin erkeği balkona atletle çıkarsa…

Adab-ı muaşeretten uzak…

Balkonda mangal sofrası kurup müzik açıp etrafında bu nedenden rahatsız olan hanımefendi var mı, yok mu demeden keyfine bakarsa…

4-Apartman/Daire kapısını dannn diye kapatırsak…

5-Evde beslediğimiz evcil hayvanımızın gece çıkardığı seslerden dolayı komşumuzun uykusundan fırlayarak uyanmasına sebep olursak..

6-Apartman temizlikçisi geldiğinde temizlikçiye bir kova su vermezsek… Sıra bize geldiği halde, zile basılınca evde yokmuş gibi davranıp ses çıkarmazsak… “Amann, gitsin kimden alırsa alsın, diğer komşu versin” dersek…

Örnekleri çoğaltmak maalesef mümkün…

Önemli olan komşumuzun duasını almak..

Bedduasını değil…

Gördüğümüzde güleryüzle halini hatrını sorabiliriz. Bir süre görmediysek, kapısını çalıp bir ihtiyacı olup olmadığını kontrol edebiliriz. Hediyeleşebiliriz. Pişirdiğimizden bir tabak götürüp paylaşabiliriz. Yaşlı komşularımızın market/pazar/eczane alışverişlerini yapabiliriz. Bir kahve içimi ziyaret edebiliriz. Tabi ki bunları yapabilmek için öncelikle güvende olduğumuzdan emin olmamız gerekiyor…