Güvenliğimiz ‘blurlandı’

Geçtiğimiz günlerde Marmaray’da çok çirkin bir taciz olayı yaşandı, haberlerde okumuşsunuzdur. Yabancı uyruklu bir şahıs, Marmaray’daki genç kadınların fotoğrafını çekerek WhatsApp’tan arkadaşına iğrenç ifadeler kullanarak gönderdi.

Akabinde tacize uğrayan genç kadının Twitter’daki açıklamasına denk geldim. Doğal olarak şahsın ön kapıdan gözaltına alınıp arka kapıdan serbest bırakılmasına tepki göstermişti. Günlük hayatın olağan akışında, hiç beklenmedik bir anda tacize uğrayan binlerce kadından biri olan mağdurun tepki gösterdiği başka bir şey de tacizcilerin yüzünün ve isminin gizlenmesiydi.

Mağdur genç kadına cevaben yaptığım paylaşımda bir basın mensubu olarak kendisinin rahatsız olduğu konuda ona hak verdiğimi yazdım. Bir kullanıcının benim paylaşımıma yazdığı cevap dikkatimi çekti. Taciz alenen ortadayken “suçu kesinleşmemiş kişilerin teşhir edilmesini” doğru bulmadığını söylemiş.

Böyle düşünen arkadaşlara Twitter’da karakter sayısı yetmediği için kısa kestiğim açıklamayı buradan uzun uzun yazmak istiyorum.

Bundan birkaç yıl öncesine kadar biz kadınların telefonlarında “acil butonu” bulunan uygulamalar yer almıyordu. Telefonunuzun şarjının bitmesi bizim için endişe veren bir durum değildi, olur da telefonumuz kapanacak duruma gelirse ailemize haber verirdik onlar da sadece telefonumuzun şarjını bittiğini düşünür bugünkü kadar tedirgin olmazlardı.

Bundan birkaç sene öncesine kadar ifşa kelimesi sadece magazin haberlerinde okuduğumuz bir kelimeydi. Ama şimdi bir taciz haberinin klişesi, örneğin: “Genç kadın tacizcisini ifşa etti.”

Peki neden?

Çünkü mecburuz. Çünkü her ne kadar kadının beyanı esas olsa da dışarıda ‘delil yetersizliğinden’, ‘iyi hal’den salıverilmiş binlerce sapık dolaşıyor. Çünkü kadın yaşadığı tacizin şokunu bile atlatamadan, yaşadığı travmanın etkisinden sıyrılmadan hemen öncesinde yaşadığı tacizi kayıt altına almak zorunda hissediyor ki tacize uğradığını ispatlayabilsin.

Peki ne zamana kadar?

Güvenliğimiz elimizdeki telefona değil, adaletin, hukukun, yasaların üstünlüğüyle sağlanana dek, acil butonuna muhtaç kalmayana dek, ön kapıdan giren tacizcilerin arka kapıdan çıktıktan hemen sonra yeni kurbanını seçeceği düşüncesinden kurtulana dek…

Peki ne zaman? Bilmiyoruz…