DÜNÜ VE BUGÜNÜ SANAT OLAN BİR MİLLETTE HAİN ARANMAZ!

15.09.2022
A+
A-

Köklerimiz ; bizlere geçmişimizi hatırlatır ve geleceğimizin yapı taşlarını oluşturmaktadır. Geçmişiyle çelişen milletler tarih sahnesinden daima silinmişlerdir. Günümüzde kutuplaşmamızda en önemli noktalardan biri de “ECDAT” meselesi. Bu mesele İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in açıklamalarıyla yeniden alevlendi.

Toplumumuz ikiye ayrılmış durumda , bu ayrışmanın esas sorusu ise “ATAMIZ KİM ?”. Bir kesim Osmanlı Padişahlarını ATA olarak kabul ederken bir kesim ise Türkiye Cumhuriyeti’mizin kurucu Mustafa Kemal Atatürk’ü. İki kesimin ortak noktaları ise her biri bir yerlere kin ve nefret gönderiyorlar. Biz bugün olayın toplumları ayrıştıran siyasi yönden değil de toplumu birleştiren sanat yönüyle ele alacağız.

İslamiyet öncesi Türk Devlerinden biri olan GÖKTÜRKLER , günümüze kadar uzanan Göktürk Kitabeleri önemli bir sanat eseri niteliği taşımaktadır. UYGURLAR , Fresko (duvar resmi) ve minyatür sanatı oldukça gelişmiştir. Uygur ressamlarına da BEDİZCİ denilmiştir. Müzik olarak KOPUZ eşliğinde kahramanlık destanları anlatılmış ve Türkler sayesinde kopuz Mısır’dan Almanya’ya kadar yayılmıştır. Uygurların da bir Çin elçisine verilen ziyafette orta oyununa benzer oyunlar oynandığını da tarihi kaynaklardan öğrenmekteyiz.

İslamiyet’in kabulü ile çinicilik önemli bir yer tutmuş ve bu alanda nitelikli eserler verilmiştir. Bunun en güzel örneği ise Bursa’mızda bulunan YEŞİL TÜRBE çinileridir. Dünya’da eşi benzeri yoktur. Müzik , bir sanat dalı olmasının yanında Türkler için bir hakimiyet sembolüydü. Halife tarafından sultanlara gönderilen hakimiyet sembolleri arasında davul da bulunurdu.

Osmanlı Devleti döneminde edebiyat önemli bir yer tutmuş , “ Sanat , sanat için mi yoksa Sanat , toplum için mi “ tartışmaları yaşanmış , özellikle şiir alanında yenilikler görülmüş ve yeni akımlar ortaya çıkmıştır.Mimaride bir devrime imza atan Mimar Sinan’ın bu eserleri günümüzde bütün görkemi ve sırlarıyla sağlam bir şekilde yerinde durmaktadır.Birçok padişah mahlaslarıyla beraber şiirler yazmış olup bunun en bilineni ise Muhibbi mahlasıyla Kanuni Sultan Süleyman’dır. İlk tiyatro , roman örnekleri de yine bu dönemde yerini almıştır. Bu aralar Debublüman ile yeniden gündem olan “GAMZEDEYİM DEVA BULMAM” da yine bu kültürün eseridir.

Bir ulusun kurtuluş mücadelesi verdiği sıralarda askerlere moral olsun diye Reşat Nuri Güntekin’in ÇALIKUŞU romanı okutulmuştur. Bağımsızlığımızın bütün bir cihana duyuruşunu kaleme alansa milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’dur. Nobel edebiyatı alan tek Türk yazarımız da Orhan Pamuk’tur.

Üretilen her eser birlikteliğimizin yegâne sembolüdür. Bu coğrafyada iz bırakan ve milletimizi daima gururlandıran atalarımızı saygı ve minnetle anıyoruz…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.