DOLAR DÜŞMELİ !/ Mİ?

Dünya’nın resmi para birimi olan ve girdiği her noktada adından sıkça bahsettiğimiz dolar, aslında gerçekte bir para birimi olmasının dışında birde dayatma, çökertme aparatıdır. Para biriminin global olması nedeniyle de tüm dünyada dolaşımda yaklaşık 2,1 trilyon dolar olduğu tahmin edilmektedir.

Dünyadaki Merkez bankalarının döviz rezervlerinin yaklaşık yüzde 60’ını Dolar oluşturuyor. Hâl böyle olunca üretime dayalı ekonomik programı yüksek olan devletlerde döviz kuru çok bağlayıcı değildir. Bizim gibi ithalatı yüksek olan devletler de ise döviz kuru ürün alımlarında can alıcı durumdadır.

Şöyle düşünelim: Yurt dışından yüksek teknoloji ürünü alacaksınız. Ülkenizde o dönem dolar kurunu 10₺ kabul edelim. Ürünü alacak firmanın 1000 adet alacağını kabul edersek, döviz cinsinden 10bin dolar ödeme yapması gerekir. Bir hafta sonra kurun 15₺’ye yükseldiğini varsayarsak aynı sayıda ürünü bu sefer 15bin dolardan alım yapması gerekecek ve Türk Lirası cinsinden daha fazla paraya mal etmiş olacak. Bu da doğrudan ürünün maliyetini etkilediği için, ürün adet fiyatı yükselecektir.

Mesela 100 japon Yen’i şu anki kura göre 0,74 abd dolarına denk gelmektedir. Ancak Japonya’da üretim had safhada olduğu için doların yüksek olmasından etkilenmemektedir. Keza üretim ekonomisine dayalı ekonomilerde durum böyledir.

Ülkemiz ise doğalgaz, petrol, akaryakıt, demir-çelik, elektrik ve elektronik ürünlerinin tamamını olmasada büyük bir kısmını yurt dışından almaktadır. Hal böyle olunca bu ve benzeri tüm ürünlerde pahalılık had safhaya ulaşmaktadır.

Yazımızın başlığına gelirsek eğer, dolar DÜŞMELİ Mİ?

Bu açıdan bakınca evet DÜŞMELİ diyebiliriz ancak daha önce yapılması gereken ve önemli olan konu dolar hegemonyasının hem dünyada, öncelikle de ülkemizde bitirilmesidir. Bu da ticarette taraf ülkelerin kendi para birimlerini kullanmaları ile olur. Tabi bu formülü uygulamak kolay değildir. Toptan tüm ülkelerin bunu istemesi ve uygulaması gerekir ama bazı ülkelerde üretim o kadar dip konumdadır ki, dışarıdan destek almazlar ise yaşayamayacak duruma gelmişlerdir. Burada da doların bir diğer özelliği yani dayatma ve çökertme projesi olduğu gün gibi görülmektedir. Önce dolar cinsinden borçlandırma, ödeyemeyince üretim aparatlarına çökme en sonunda da dayatmalar ile bağımsızlığını ele geçirme…

Dolar hegemonyasını kırmak için bir diğer yol ise üretimi arttırmak ve üretim politikaları uygulamaktır. Dışa bağımlılığı ne kadar azaltırsanız, dolar hegemonyasından o kadar az etkilenirsiniz. Bizim en büyük hatamız, vaktiyle abd merkez bankası fed, karşılıksız dolar gönderirken, gelen parayı betona yatırmamız oldu. Eğer o dönem bir yandan ülkenin dinamosu olarak inşaata yatırım yaparken, üretim ve inovasyona yada yüksek teknoloji ürünleri üretmeye yönelseydik bizde şimdi bu satırları yazıyor olmazdık. Peki hatalarımızdan ders çıkardık mı? Değerlendirmesini size bırakıyorum.

Bir Not:

Büyük devletlerin, küçük Devletleri Yutma Politikası, Borçlandırmadır..

Selam ve Dua ile…