BEDEL ÖDEMEK
Bütün değerli şeylerin bir bedeli vardır. Bir çay içmek için bile bir şey ödemen lazımdır ama sen en değerli şeyleri hiç çalışmadan ve bir şey vermeden elde etmek istiyorsun. Bu akla ve mantığa uygun mu? Başarı, gelişim, mutluluk, şöhret, bilgelik gibi şeyleri elde etmek için de ödenmesi gereken bir bedeli vardır. Bir şeyin değeri ne kadar yüksekse, onun için ödenecek bedel o kadar yüksek olacaktır.
Bedel ödemeden kavuştuğumuz şeylerin kıymetini bilmeyiz. Zahmet çekeceksin ki bir şeyin değerini bilesin. Bunun için ta çocukluktan başlayarak bir şeye kavuşmak için bir şey yapmanın gerektiğini öğrenmeliyiz. Çocuklara her istediğini vermek, onları her şeyden mahrum etmek kadar yanlıştır. Bunu çocukken öğrenirlerse bütün hayatlarında uygular ve mutlu olurlar. Mirasyedilik kötüdür.
Bazı insanlar mal ve hizmetlerinin bedelini mahsus yüksek tutar ki değersiz sanılmasın. Freud örneğin psikanalizcinin tedavi ücretlerini yüksek tutmasından yanadır. Tam bir şifa için yüksek bir bedel ödenmelidir. Bir lokantacı “biz fiyatlarımızı ucuz yaparsak sokaktan geçen herkes girer” der. Birisine hakikatleri söylersiniz bir kulağından girer bir kulağından çıkar. Nietzsche: “bir savaşı kutsal yapan onun davası değil, bir davayı kutsal yapan onun uğrunda verilen savaştır” der. Bütün dinler ve tarikatlar bağlılarından oruç, namaz, hac, sadaka gibi belli görevler ve fedakârlıklar ister.