Bayramlarımız ‘kutlu’ olsun
Yazı işleri müdürümüz benden 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı için özel yazı istediğinde, maalesef aklıma ilk gelen şey özünde bu günlerin değerini çok iyi bilsek de, işin pratiğinde protokol kutlamasından öteye gitmeyen, resmi tatil olduğu için sevinilen, çocukların ise alışılagelmiş bir müsamere törenlerinde gösteri sunduğu günler olduğuydu.
En son ne zaman coşkulu bir kutlamaya şahit olduk hatta şahit olmak bir yana bu kutlamaların heyecanına ortak olduk? 80 ve 90’lar kuşağı yine şanslı. Yarımızdan fazlamız Atatürk Caddesi’ni boydan boya yürüyen kortejlere dahil olduk, bir kısmımız da şimdilerde Millet Bahçesi olarak bilinen lakin zamanında Bursaspor’u şampiyonluğa taşıyan Atatürk Stadyumu’nda düzenlenen bayram havasındaki gösterilerde yer aldı. Öyle ki bu gösteriler haber kanallarında canlı olarak yayınlanırdı.
Heyecanlanmayı ne zaman unuttuk, ne zaman resmi bayram olarak kutladığımız günlerin aslolan değerini zihnimize gömüp o günlere tatil gözüyle bakmaya başladık inanın bilmiyorum. Bildiğim tek şey bir süredir bir avuç alanda onlarca insanın bir arada olduğu coşkulu Cumhuriyet kutlamalarının yerini, bir avuç insanın göz ucuyla baktığı laf olsun adet yerini bulsun gibi kutlamaların aldığı…
Belediyelere çağrımdır, gelin bundan sonraki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının var oluşunu anlamlı kılan tüm bayramların protokolü vatandaşlar olsun! Adetler değil, bayramlar yerini bulsun…