ADİL OLMAK

Adalet insanlar arasında huzuru, güveni ve barışı sağlayan ilkedir. Adalet olursa insanlar en ağır mahrumiyetlere bile katlanır. Bazılarının ayrıcalıklı olması insanların asla kabul edemeyeceği bir şeydir. Adalet bir ülkenin ayakta kalmasının güvencesidir. Adalete ve insan haklarına riayet edilmeyen bir yerden insanlar kaçmak ister. Ne kadar güçlü ve zengin olursa olsun adaletin olmadığı ülke zayıftır.

Victor Hugo Sefiller adlı romanının başında: “İnsanlara iyilikten önce adalet lazımdır” diyor. Adil olmak iyilik yapmaktan çok daha zordur. İnsan birisine iyilik ve ikramda bulunabilir fakat tanıdıklarının haksız isteklerine kolaylıkla karşı koyamaz.  İyilik yapmak insanın gururunu okşuyor. Sizden ayrıcalık ve kayırma isteyenlerin isteklerine hayır demeniz zordur. Elinizde yetki olduğunda akrabalarınız ve çevreniz sizi adaletten ayrılmaya zorlar. Buna da her babayiğit dayanamaz.

İnsanlara eşitlik değil adalet lazımdır. Çünkü yetenekler eşit değildir. İhtiyacına göre vermek adalettir. Sakat ve güçsüz bir insanın da insan şerefine uygun asgari bir yaşam hakkı vardır. Yakınları ona bunu sağlayamıyorsa toplumun bunu sağlaması gerekir. İşte görülüyor ki, eşitlik kavramı burada yetersiz kalmaktadır.