Yumurta Dondurma İle Biyolojik Saati Durdurun
Prof. Dr. Faruk Buyru, yumurtalık rezervi azalmaya başlamış ve o an için gebe kalma olanağı bulunmayan kadınlarla ilgili, “Yumurta dondurma işlemi özellikle evli olmayan kadınlar için doğurganlık açısından bir sigorta, biyolojik saati durdurma olarak nitelendirilebilir. Kadının yumurta sayısı ve yumurta kalitesi yaşla birlikte azaldığı için bunun önüne geçmenin yolu yumurtaları dondurmaktır” dedi.
Günümüzde kadınlar geç evlenme, kariyer yapma veya diğer sosyal nedenlerle çocuk sahibi olmayı erteliyor. Gebe kalma yaşı ileriye taşınıyor ve 40 yaş üzerinde çocuk sahibi olma isteği her geçen gün artıyor. Bu istek çoğu zaman yerini hayal kırıklığına bırakıyor. Çünkü 40 yaşından itibaren kadınların yumurtalık rezervi büyük bir hızla azalmaya başlıyor. Çoğu zaman gerek doğal yollardan, gerekse tüp bebek dahil çeşitli tedavilerle gebelik elde etme şansı azalıyor.
Kadın Doğum Uzmanı Prof. Dr. Faruk Buyru, tüp bebek dahil çeşitli tedavilerle gebelik elde edebilmek için sağlıklı yumurtalara gereksinim olduğunu vurgulayarak, “Kadınlar üreme konusunda ne yazık ki erkekler kadar şanslı değiller. Kadının yumurta sayısı ve kalitesi yaşa paralel olarak azalıyor. Ailede erken menopoz, yumurtalıkla ilgili kist ve operasyonlar, sigara kullanımı yumurtalık rezervini azaltan risk faktörleri. Bu risk faktörleri olmadan da yumurta sayısı ve kalitesinde azalma görülebilmektedir” dedi.
Yumurta dondurma ile biyolojik saati durdurun
Prof. Dr. Buyru, yumurta dondurmanın yumurtalık rezervi azalmaya başlamış ve o an için gebe kalma olanağı bulunmayan kadınlar için bir şans oluşturduğunu belirterek, “Yumurta dondurma işlemi özellikle evli olmayan kadınlar için doğurganlık açısından bir sigorta, biyolojik saati durdurma olarak nitelendirilebilir. Kadının yumurta sayısı ve yumurta kalitesi yaşla birlikte azaldığı için bunun önüne geçmenin yolu yumurtaları dondurmaktır. O an için gebe kalma olanağı bulunmayan kadınların mevcut gelişebilecek yumurtaları, kısa bir tedavi sonrasında vücut dışına alınarak uzun yıllar saklanabilmektedir” şeklinde konuştu.
“Başarılı yumurta dondurma yeni bir işlem”
Embriyo ve sperm dondurma işleminin tarihçesinin çok uzun yıllara dayandığını, başarılı yumurta dondurmanın ise nispeten daha yeni bir işlem olduğunu dile getiren Prof. Dr. Buyru, “Bunun nedeni yumurtaları dondururken ve çözerken fazla sıvı içeren yumurta hücresinin zarar görmesidir. Ancak sonraki yıllarda geliştirilen vitrifikasyon- hızlı-şok dondurma işlemi ile başarı oranları oldukça artmıştır. Bununla birlikte önceleri deneysel kabul edilen yumurta dondurma işlemi, rutin uygulanır ve önerilir hale gelmiştir” dedi.
Prof. Dr. Buyru, ilk dondurulmuş yumurta ile gebeliğin 1986 yılında Avusturya’da gerçekleştiğini ifade ederek, “Apple ve Facebook, çalışanlarının yumurta dondurma ücretini karşılayacaklarını duyurmuşlardır. Bazı ülkelerde de işlem sosyal güvence kapsamı çerçevesinde devlet tarafından karşılanmaktadır. Ülkemizde de uzun yıllardır tıbbi nedenlerle yapılan bu işlem 2015 Ekim ayından itibaren sosyal nedenlerle de uygulanmaya başlamıştır. Yumurta dondurma kanser nedeniyle tedavi görecek veya çeşitli nedenlerle yumurtalıkları alınacak hastalarda uzun süredir ’tıbbi nedenlerle’ yapılmaktadır. ’Sosyal nedenlerle’, yani kadının isteği ile yumurta dondurma işlemi ise yaklaşık 3 yıldır yapılabilmektedir” ifadelerini kullandı.
Kadın Doğum Uzmanı Prof. Dr. Buyru, yasa yumurtalık rezervi azalmaya başlamış, yani yumurta sayısında azalma görülen kadınlar için bu imkanın sağlandığını belirterek, “Ancak daha erken yaşlarda ve daha fazla sayıda yumurta dondurulması ileride bu yumurtalar kullanılarak oluşacak gebelik şansını arttırmaktadır. İleri yaşlarda taze yumurta ile dahi gebelik şansı yüzde yirminin altındadır. Bunun nedeni ileri yaşlarda hem yumurta sayısının azalması, hem de bu yumurtalarda kromozom bozukluğu riskinin artmasıdır. Kırk yaş üzerinde elde edilen her üç yumurtanın ikisinde kromozom bozukluğu riski vardır. Bu durum hem gebelik şansını azaltmakta, hem de gebelik oluştuğunda düşük riskini arttırmaktadır” diye konuştu.
Yapılan çalışmalarda dondurulmuş yumurtalar ve taze yumurtalar ile yapılan tüp bebek tedavisi arasında bir fark bulunmadığını ifade eden Prof. Dr. Buyru, “Yani aynı yaştaki kadınların dondurulmuş- çözünmüş yumurtaları ile ileriki yıllarda tüp bebek yapıldığında gebelik şansı azalmamaktadır. Şunu unutmamak gerekir ki yumurta dondurmak gebelik garantisi anlamına da gelmez. Otuzlu yaşlarda sağlıklı bir gebelik için 10 civarında dondurulmuş yumurta yeterli olabilirken, ileriki yaşlarda gebelik elde edebilmek için ihtiyaç duyulan yumurta sayısı da artmaktadır. Bu nedenle ileri yaşlarda, yumurtalık rezervinin de azaldığı göz önüne alınırsa belki birkaç seans yumurta dondurmak gebelik şansını arttırabilir. Tabii bunun maliyeti arttırdığı da göz önüne alınmalıdır” dedi.
“Yumurta dondurma işlemi zor değil”
Kadın Doğum Uzmanı Prof. Dr. Buyru, yumurta dondurmanın bir bakıma tüp bebek tedavisi gibi olduğuna dikkat çekerek, “Yumurtalar toplandıktan sonra spermle birleştirilmeyip dondurarak saklanmaktadır. İşlem için önce ayrıntılı bir muayene yapılarak kadının genel sağlığı ve yumurtalıkları değerlendirilir. Eğer kişi bunun için uygunsa adetin genellikle üçüncü günü tedaviye başlanır. Bu yaklaşık 8-10 gün sürecek yumurtalıkları uyarma sürecidir. Bunun için çoğunlukla günlük yapılan iğneler veya ağızdan verilen ilaçlar kullanılır. Arada 2-3 kez kontrol yapılarak yumurta gelişimi izlenir. Yumurtalar istenilen büyüklüğe ulaşınca çatlatma iğnesi yapılır ve bundan 34-36 saat sonra hafif bir anestezi ile yumurtalar dışarıya alınır. Yaklaşık 10-15 dakika süren bir işlemdir” şeklinde konuştu.
Laboratuvarda yumurtaların, etrafındaki hücrelerden ayıklanıp eksi 195 derecede yıllarca saklanabildiğini belirten Prof. Dr. Buyru, “Yumurtaların dondurulmasından sonra 10 gün veya 10 yıl sonra çözme arasında fark yoktur. İlk yıllarda yavaş dondurma yöntemi uygulanırken günümüzde daha başarılı olan ’vitrifikasyon’ hızlı dondurma yöntemi ile yumurtaların hasar görme olasılığı azalmış, başarı oranı artmıştır. Bu yolla yumurtalar hasar görmeden dondurulup çözülebilmektedir. Hücrelerin hasar görme olasılığı yaklaşık yüzde 10 civarındadır. Yumurtalar follikül dediğimiz sıvı dolu keseciklerin içinde bulunmakta ve ultrasonografi ile bu sıvı ve içindeki yumurta dışarıya alınmaktadır. Ancak bazen bu keselerde yumurta oluşmamakta veya elde edilen yumurtalar istenilen kalitede olmadıkları için kullanılamamaktadır. İşleme ait bir zorluk veya önemli bir risk bulunmamaktadır. Bazen bulantı, baş ağrısı ve göğüslerde, kasıklarda dolgunluk oluşabilir, ancak bunlar geçicidir. Tedavinin ileriye dönük bir sağlık riski de bulunmamaktadır” ifadelerini kullandı.
Erken yaşta yumurtası dondurulan kadınlarda gebelik oranı yüzde elli
Kadın Doğum Uzmanı Prof. Dr. Buyru, yapılan çalışmalarda daha erken yaşta yumurtası dondurulan kadınlarda bir aylık tedavi ile yüzde elli civarında gebelik elde edildiğini belirterek, “İleri yaşta gebelik oranları düşmektedir. Gebelik arzu edildiğinde yumurtalar çözünerek kadının eşinin spermleri ile döllenir ve oluşan embriyolar transfer edilir veya dondurulabilir. Genellikle yumurtaların tümü çözünerek işlem yapılmaktadır” dedi.
Prof. Dr. Buyru, Türkiye’de bu konudaki farkındalığın artmasıyla yumurtalarını dondurmak isteyen kadınların sayısının arttığını ama sayının yeterli düzeyde olmadığını kaydederek, “Aslında her kadının yıllık jinekolojik muayenesinin bir parçası olarak yumurtalık kapasitesi de değerlendirilmelidir. Bu basit bir ultrasonografi ile yapılabileceği gibi; gerektiğinde AMH, FSH ve estradiol gibi hormon tetkiklerine de başvurulabilir. Önemli olan iş işten geçmeden, yumurta sayısı azalmaya başladığında bu işlemin yapılmasıdır. Elde edilen yumurta sayısının fazla olması ilerideki gebelik şansını da arttıracaktır. İşlem, özel tüp bebek merkezlerinde veya tüp bebek merkezi bulunan kamu hastanelerinde yapılabilmektedir” şeklinde konuştu.