İş güvencesi

22.04.2025
A+
A-

Son günlerde pek çok şirketin çektiği ekonomik zorluklar akıllara ne yazık ki ilk olarak toplu işten çıkartmaları getiriyor. Bu konuda mağdur olan işçilereden biriyseniz detaylar ilginizi çekebilir.

Şirketlerin çalışanları işe alırken sahip oldukları serbesti onları işten çıkartırken de mevcut olsa da kanunen bazı koruma tedbirleri getirilmiş durumdadır. “İş güvencesi” adı altında getirilmiş olan bu kurum, çalışanların keyfi bir şekilde işten çıkartılmasının önüne geçmek ve işçilere bir güvence sağlamak adına düzenlenmiştir. İş güvencesine sahip olanlar işten çıkartılıyorsa, bunun mutlaka geçerli bir nedene dayanıyor olması gerekmektedir. Eğer ortada geçerli bir neden yoksa, çalışanların işlerine geri dönmesi söz konusu olabilmektedir.

İş Güvencesinin Şartları Nelerdir?

Öncelikle bir işyerinde iş güvencesinden bahsedilmek için, işçinin en az 6 aylık kıdeme sahip olması gerekmekte ve o işyerinde 30’dan fazla işçinin çalışıyor olması gerekmektedir. Bu 30 işçi hesabı yapılırken, o şirketin tüm şubeleri ve merkezlerinde bağlı çalışan personel sayısı dikkate alınmaktadır. Örneğin bir şubede 15 kişi başka bir şubede de yine 15 kişi çalışıyorsa, toplamda 30 işçi sayısına ulaşmış oluyoruz. Bunun dışında son şartımız ise iş sözleşmesinin sadece belirli bir süre için yapılmamış olması yani sözleşmenin “belirsiz süreli” bir iş sözleşmesi olmasıdır. Tüm bu şartları taşıyan işçilerin için artık iş güvencesine sahip işçi olduğunu söyleyebiliriz.

Avantajları Neler?

Eğer iş güvencesine sahip bir çalışansanız, işten çıkartılmak için işvereninizin “geçerli bir neden” öne sürmesi gerekiyor. Bu geçerli nedenler kanunda “işçinin performans yetersizliği, davranışlarından kaynaklanan bir sebep olması ya da işletmenin veya işin gereklerinden kaynaklanan bir sebep olması” olarak sayılmıştır. Kısaca özetleyecek olursak işçinin performans yetersizliğinin kanıtlanabilmesi için işyerinde performans değerlendirme sisteminin getirilmiş olması ve somut verilerle işçinin performans düşüklüğünün ispatlanmış olması gerekmektedir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, haklı nedenle kıdemsiz fesih gerektirecek kadar ağır olmayan ancak işçi-işveren arasındaki güveni sarsan ve iş ilişkisini sürdürmenin mümkün gözükmediği davranışların meydana gelmesidir. Son olarak işin gereklerine ise şirketin küçülmeye gitmesi, işçinin çalıştığı birimin kapatılması veya şirketin tamamen kapanması örnek gösterilebilir.

Eğer bu nedenlerden herhangi biri yoksa?

İşte böyle durumlarda kanun işçiye “işe iade” davası açma hakkı tanımıştır. Bu dava ile işçi, işten çıkartılmasının herhangi bir geçerli nedene dayanmadığını iddia etmektedir. Böyle bir davada ispat yükü işverende olup işveren, feshin geçerli bir nedene dayandığını ispatlamakla yükümlüdür. İşçinin lehine olan bu düzenleme sayesinde işverenin ispat yükünü yerine getirememesi, somut veriler ortaya koyamaması halinde işe iade davaları kazanılmaktadır.

Davanın sonuçları nedir?

İşe iade davası kazanıldığında, işçi eski pozisyonuyla işine geri dönme hakkı kazanmakta, bunun yanı sıra 4 aylık maaşı üzerinden hesaplanan boşta geçen süre tazminatına hak kazanmaktadır. Şayet şirket çalışanı işe geri almazsa, mahkemenin belirlediği en az 4 en çok 8 aylık maaşı kadar işe başlatmama tazminatına da hak kazanmaktadır.

Görüldüğü üzere kanun, işçilerin keyfi kovulmasının önüne geçmeyi hedeflemiş, işçiye bir güvence sağlamıştır. Ancak bu davalar süre bakımından oldukça kısıtlı düzenlendiğinden hata yapma riski de çok olup, hukuki bir yardım almakta fayda vardır.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.