Adolescence, Ergenlik

28.03.2025
A+
A-

Günümüzde toplumdaki bireylerin bile konuşmaya cesaret edemediği ya da şöyle diyeyim kendine bile itiraf edemediği çıkmazlarının olduğu özellikle mantık, zeka ve kurnazlığın iç içe girdiği ülkemizde dürüstlüğün cahillik sayıldığı şu sıralarda kendini cesurca sorgulayan bir dizi seyrettim.

Adı Adolescence yani “ergenlik” çağımızın daha doğrusu uygarlığın başladığı günlerden bu yana sorgulanan gençliğin gerçek hayata geçiş sürecinde yaşadığı sorunlarına verilen genel geçer bir kelime, tabi  temsil ettiği kavramsallığın içinde büyük anlamlar taşıyor.

Dizi’ye seyreder iken, Berlin film festivalinde seyrettiğim “Growing Down”, “Herşey Yolunda” filmi aklıma geldi. Film başarısız bir Macar filmi ama konu bu diziye yakın gene ergen bir çocuk ile babasının açmazı ve ortada gene bir ölü var.

Adolescence  dizisinin kabaca konusuna gelirsek; Dizi, 13 yaşındaki Jamie Miller’ın sınıf arkadaşı Katie Leonard’ı öldürmekle suçlanmasının ardından gelişen olayları konu alıyor. Jamie’nin babası Eddie, oğlunun suçsuz olduğuna inanırken, polisler ve toplum olayı çözmeye çalışıyor.

Bir çok projede yer alan yönetmen Philip Barantini’ni  “Adolescence” filminde gerek açılar ve ışık yönetimi ve oyuncu yönetmeni gayet başarılı olmuş. Filmde tek plan kamera hareketleri diziye bir süreklilik ve akış kazandırmış.

Dizinin yazarı Stephen Graham, senaryo ilham veren sebeplerin başında İngiltere’de gençlerin artan bıçaklı saldırıları ve çoğalan suçları baz aldığını söylüyor. BBC’ye verdiği röportajda, “Toplumda ne oluyor da bir genç erkek, bir kızı bıçaklayarak öldürüyor? Bunu anlamak için bu hikâyeyi anlatmam gerektiğini hissettim” dedi.

Oyuncu kadrosuna gelince başta  İngiliz tanınmış oyuncu Stephen Graham başarılı bir performans çıkarmış. İngiliz tv lerinde “Combo” “This is England” ve Kötü şöhretli soyguncu Baby Face Nelson olarak tanınan başarılı bir oyuncu.

Ergen karakteri canlandıran, 16 yaşındaki İngiliz oyuncu Owen Cooper ilk  filmi ile dünya çapında büyük başarı elde etti. 13 yaşındaki ergenlik sorunları olan Jamie Miller karakterine can veren Owen  hayatının en büyük çıkışını yaptı. Bu aralar BBC’de yayınlanacak dizisi vizyon tarihini bekliyor. Bakalım “Film Kulübü” dizisinde aynı performansı sergileyebilecek mi ? Merak ile bekliyorum. Aslında en büyük şansı Stephen Graham gibi bir usta ile kamerayı paylaşmak oldu.

Hikâye, bir yandan suç ve adalet sistemine odaklanırken, diğer yandan gençler arasında yayılan şiddet kültürü ve sosyal medyanın karanlık etkileri üzerine derinlemesine bir bakış sunuyor.

Aslında hikaye evde odasına çekilip bilgisayar ile sosyalleşen ergenlerin gerçeklik algısının nasıl değiştiğini sorguluyor. Bu aralar dünyanın en büyük sorunu internette sosyalleşir iken, gençlerin oynadıkları öldürme parçalama ve yok etme temalı oyunlardan etkilenerek sosyal medya dediğimiz arkadaş edinme sitelerindeki  bireylerin sanki oyundaki bir karakter olarak algılayıp onun ile savaşması gerçek hayatta bile sanki sanal dünya karakterleri gibi davranmaları.

Tabi ki bunun farkına varmaları ergenlik sonrası olabiliyor. Ama ergenlikte aileye daha büyük sorumluluk düşüyor.

Bu dizide bunu gözler önüne seriyor. Benim en çok hoşuma giden sahneler, psikologun çocuğa duygusal olarak yanaşması ve çocuğun ilgiye ve beğenilmeye hasret bir dünyasının olduğunu itiraf etmesi. Minibüste çocuğun itiraf sahnesi ve ailenin eve gidip aralarında yüzleşmeleri bence dizinin en can alıcı noktası. Bur da yazar ve yönetmen herkesin yaptıkları ile yüzleşmesi gerektiğinin altını çiziyor. Sırf bu sahneleri seyretmek için bu dizi seyredilmeli.İyi Seyirler.

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.