Ölmeyi bekliyoruz hepimiz
Gelen gideni aratır derler…
99 depreminden sonra ülke üzerinde öyle bir travma oldu ki halkta ve bizim çocukluk dönemimizde, sürekli Marmara depreminden bahsederdik…
Ardından gelen Van, Elazığ, İzmir depremleri…
En son ise Kahramanmaraş depremi…
Deprem nedir diye araştırdığımızda terimsel olarak şu verilere ulaşıyoruz. yer kabuğundaki fay hatlarının hareket etmesi sonucu oluşan sarsıntılardır. Bu sarsıntılar, yeryüzünde ciddi tahribata ve can kayıplarına yol açabilir. Türkiye, aktif fay hatları üzerinde yer alması nedeniyle yüksek deprem riski taşıyan bir ülkedir. Şeklinde…
Ülke öyle bir hal aldı ki bu peş peşe gelen depremler, sürekli yeni bir kaos, yeni bir olay bekliyoruz. Çünkü alıştık. Maalesef alıştık. Toplum olarak çoğu olaya sessiz kalıyoruz. Bugün olduğu gibi bir örnek. Hemen önümüzde beklenilen bir İstanbul depremi var. Bunu herkes biliyor, bekliyor. Gidişat öyle bir hal aldı ki depremin geleceğini uzmanlar bas bas bağırıyor, çağırıyor. Yetkili en tepeden en aşağıya kimse umursamıyor. Çünkü halkın ve toplumumuzun birinci önceliği gerçekten yaşayabilmek, hayatta kalabilmek, geçim derdi. Büyük bir felaketi sessizce izliyor ve bekliyoruz.
6 Şubat’ın üzerinden tam 2 yıl geçti. Zaman çok hızlı geçiyor. Özellikle pandemiden sonra müthiş bir zaman akışı var. Sene başlıyor, sene bitiyor. Her gelen sene bir önce ki seneyi aratıyor. Bu durum kısır döngü de devam ediyor.
Umarım bir an önce İstanbul ve diğer şehirlerde büyük beklenen deprem gelmez. Çok zor olsa da önlemler alınmış olsa, tek temennimiz o yönde vatandaşlar olarak.
Çünkü bugün İstanbul’un yıkılması Türkiye’nin ekonomisinin ve birçok alanda da deprem etkisi yaratacaktır. Bu diğer illerimiz içinde geçerli.
6 Şubat’ta kaydettiğimiz tüm canlara Allah’tan rahmet diliyoruz. Mekanları cennet olsun…
YORUMLAR
