Bursa büyümezse Türkiye de büyüyemez!

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın meşhur bir sloganı var: Bursa büyürse, Türkiye büyür!
Hah işte, yazının başlığında o slogana ufak bir dokunuş yaptım.
Çünkü Bursa büyümez, yerinde sayarsa Türkiye de büyümez!

Neden mi?
Çünkü Bursa, yıllardır Türkiye’nin en büyük üretim merkezlerinden biri.
Çünkü Bursa ekonomisi her yıl az da olsa dış ticaret fazlası veriyor.
Ama Türkiye? O, her yıl açık veriyor.
Ve bir sorun var: Bursa artık büyümüyor!
Hatta geriye gidiyor…

Peki, neden?

Çünkü sanayici yatırım yapacak yer bulamıyor!
Çünkü fabrikalar konutların arasında sıkışmış durumda!
Çünkü sanayi, altyapısız, düzensiz, yangın riski olan, kontrolsüzce atık boşaltılan ilkel koşullarda üretim yapıyor!

Biliyoruz ki “Plan yapmayanlar, başkalarının yaptığı planların parçası olur.”Alvin Toffler böyle demiş.

Ve bugün Bursa, plansızlığın bedelini ödüyor.

Üretim olmadan kalkınma olmaz!

Hanımlar, beyler…
Türkiye’nin tek çıkışı üretmektir!
Petrolümüz yok. Doğal gazımız yok. Madenlerimiz sınırlı.
Yani Türkiye’nin tek çaresi var:
Üretmek, üretmek, üretmek!

Ama soru şu:
Üretim alanı olmayan yerde üretim yapılabilir mi?
Bursa’da sanayiye ayrılacak yeni alan yok.
Olan yerler de ateş pahası!

Sanayici de çaresiz kalınca, tarım arazisinin ortasına kaçak fabrika yapıyor.
Ve ne oluyor?
“Olmuş işi bozmayalım” mantığıyla ruhsat veriliyor.

Oysa “Yaptığımız her plan, geleceğe gönderdiğimiz bir tohumdur.” demiş Antoine de Saint-Exupéry. Biz ise ne plan yapıyoruz, ne de gelecek için sağlam temeller atıyoruz.

Eskiden ne vardı? Gecekondu!
Şimdi ne var? Sanayi kondu!

Olmaz kardeşim, böyle olmaz!

Peki, ne yapmalı?

Bursa’yı planlamak zorundayız!
Büyükşehir Belediyesi acilen 1/100 binlik planı yapmalı!

Sanayi tesisleri nerede kurulacak?
Liman ve demiryolu bağlantıları nasıl olacak?
Sanayide çalışanlar nerede yaşayacak?
Yeni uydu kentler nereye kurulacak?

Bütün bunlar plansız olamaz!

Mustafa Kemal Atatürk yıllar önce,“Öngörüsüz bir millet, başkalarının kölesi olmaya mahkûmdur” demiş.

Biz ise hâlâ plan yapmaktan kaçınıyoruz.

İstediğiniz kadar yüksek bina yapın, ama içinde yaşanacak sosyal alan yoksa…
İstediğiniz kadar fabrika kurun, ama ulaşım ağı yoksa…
İstediğiniz kadar sanayiyi büyütün, ama yangın güvenliği yoksa, yolu yoksa…
İşte bunlar, plansız şehirleşmenin ta kendisidir!

Ve Bursa, yıllardır plansız büyümenin bedelini ödüyor.

Slogan yetmez, eylem lazım!

Geçenlerde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu Bursa’ya geldi.
Balkan TÜRKSİAD gecesine katılmadan önce, BTSO’nun Ocak ayı meclis toplantısına uğradı.
Orada BTSO Başkanı İbrahim Burkay konuştu, sanayinin profilini çizdi, yapılan çalışmaları anlattı.
Sonra Hisarcıklıoğlu çıktı ve dedi ki:
“Ben en çok şu sloganı beğeniyorum: Bursa büyürse Türkiye büyür.”

Bursa’nın ülke ekonomisine olan katkılarından, BTSO’nun yaptığı projelerden ve İbrahim Burkay’ın gayretlerinden övgüyle söz etti.
“Bursa ile gurur duyuyoruz” dedi.

Ama yeter mi? Yetmez!

Evet, Hisarcıklıoğlu’nun da dediği gibi BTSO gerçekten iyi işler yapıyor.
Ama bu iş sadece BTSO’nun çabalarıyla olmaz!
Bursa’nın acilen planlanması gerekiyor.

Bugün Bursa’da kaçak sanayi bölgeleri var.
Tarım alanlarının üzerine sanayi tesisleri dikiliyor.
Ve bir gecede ruhsatlandırılıyor.

Benjamin Franklin “Planlama yapmamak, başarısızlığı planlamaktır.” diyor. Ama biz bunu hâlâ anlamıyoruz!

Bakın Almanya’ya!
Sanayi bölgeleri en baştan planlanıyor.
Sanayi bölgelerini bırakın, fabrikaların içine kadar demiryolları devlet tarafından doğrudan bağlanıyor.

Peki, bizde ne var?
Bırakın demiryolunu, daha TIR’ların gideceği doğru düzgün bir kara yolu bile yok!
Şoförler, o yüklü TIR’ları yürütebilmek için daracık yollarda akrobasi yapıyor!

İşte mesele bu kadar net.

Sonuç olarak…

Bursa büyüyecekse, önce planlanmalı!
Sanayi alanları belirlenmeli!
Yeni yerleşim alanları oluşturulmalı!
Mevcut düzensizlikler ortadan kaldırılmalı!

“İlk düğmeyi yanlış iliklersen, gömleğin tamamı yanlış gider.”

Bursa’nın sanayi planlaması da aynen böyle…

Bugün söyledim, dün söyledim, yarın da söyleyeceğim…
Türkiye’nin üretmekten başka çaresi yok!
Ve üretmek için modern, planlı şehirler kurmak zorundayız!

Bunu yapıyor muyuz? Hayır.
O zaman yanlış yapıyoruz!

Marcus Tullius Cicero ne demiş?
“Hata yapmak insanîdir, ama hatada ısrar etmek aptallıktır.”

O zaman ısrarı keselim ve bu hataları artık düzeltelim!