BOSNA’DAN KOSOVA’YA GİDEN BİR SERÜVEN…
Balkanlar’da yaşanan katliamları tek tek ele alan ve oradaki insanların zulmünü tüm dünyaya aktarmaya çalışan yönetmen ve oyuncu Gökhan Tunalıgil, daha önceleri Bosna Hersek’te yaşanan katliamı anlatan Saklı Yüzler: Bosna adında bir film çıkardıklarını şimdi ise Kosova’yı anlatan ve ilk filmin devamı niteliğinde bir yapım olacağını söyledi.
Gökhan Tunalıgil’in yazdığı Güneşin Karanlığında: Kosova adlı kitaptan uyarlanarak bu minvalde Kosova’daki zulme dikkat çekilecek. Filmde Balkanlar’da yaşanan katliam anlatılacakken ilk film olan Saklı Yüzler: Bosna yapımının devamı niteliğinde olacak.
Gökhan Tunalıgil’in çıkarmış olduğu Güneşin Karanlığında: Kosova adındaki kitap, filme uyarlanacak. Çekimler hem Bursa’da hem de Kosova’da gerçekleştirilecek. Geniş oyuncu kadrosuyla Ekim ayında çekimlere başlanacak ve 6-7 aylık bir sürenin ardından izleyiciyle buluşacak. Yapıt, önce sinemalarda seyircinin beğenisine sunulacak, ardından ise dijital platformlardaki yerini alacak. Filmde, yaşanan katliamları tüm dünyaya duyurmak ve suçluların yargılanıp yargılanmadığının izleyiciye aktarılması hedefleniyor. Film çekimlerine uzun bir süre ayırdıklarını, güzel bir şey ortaya çıkacağını ifade eden filmin oyuncularından Gökhan Tunalıgil, “Öncelikle, Güneşin Karanlığında: Kosova adı altında kitap çıkarttık. Bütün kitapçılarda satılıyor. Şimdi de romanın filmini yapıyoruz. Öncesinde yapmış olduğumuz filmin devamı niteliğinde olacak. Ekim ayında çekimlere başlanacak. Çekimleri geniş zamana ayırdık. 6-7 ay civarı bir süre olacak. Önce sinemada daha sonra ise dijital platformda yayınlanacak” dedi.
SUÇLULAR YARGILANDI MI?
Birinci filmin konusunun Bosna-Hersek’te yaşanan soykırımdan sonraki problemleri ve devam eden sorunları ele aldığını vurgulayan Tunalıgil, “İlk filmde savaşta suçluların durumu ne oldu? Suçluların yargılanıp yargılanmadığını anlatıyor. Bunu yaşayan insanlar şuanda da birçoğu yaşamlarını devam ettiriyor. Bu insanların içerisinde yaşayan savaş suçlularının nasıl bir cezaya çarptırılması gerektiğini, nasıl yargılanması gerektiğini ele aldık. Çünkü bundan önce savaş dönemi işleniyordu. O coğrafya ile ilgili hep aynı konu işleniyordu ancak biz, gözden kaçan konuyu işlemeye çalıştık. Savaşın bitmesinin 27-28’inci yılına giriyoruz. Halen daha soykırıma uğrayan insanların kemik kalıntıları, cesetleri bulunuyor. Bunu yapanlar, o insanların arasında geziyor. Biz de bu konuları işledik. Anlatmaya çalıştık. Değişik bir konu oldu. Balkanlarda soykırım, iç savaş en fazla Bosna’da oldu. Peşinden Kosova’da da aynı şey yaşandı. Kosova’da biraz daha kısa sürdü ama etkisi aynıydı. Orada da suçsuz insanlar öldürüldü” açıklamasında bulundu. İkinci film olan Güneşin Karanlığında: Kosova’da ise Bosna’dan başlayıp Kosova’ya giden yeni bir serüveni konu aldıklarını söyleyen Tunalıgil, “Özellikle Türkiye’nin Balkanlar’daki barışçıl siyaseti, oradaki insanların huzurunu sağlamak için bir büyük devlet olarak neler yapması gerektiğini işliyoruz. İçerisinde bir tecavüz çocuğunun yetiştikten sonra yaşadığı travmaları, eğer kontrol altına alınmayıp, düzgün yetiştirilmezse en yakındaki insanlara nasıl zarar verebildiğini de işliyoruz. Bunları konu aldık” açıklamasında bulundu.
“SİNEMA, ÇOK BÜYÜK BİR SİLAH”
Filmin 3’te 2’si’nin Bursa’da, 3’te 1’inin ise Kosova’da çekileceğini ifade eden Tunalıgil, Kosova çekimlerinin 11-15 Kasım arasında yapılacağını, yerlerinin belirlendiğini vurguladı. Gökhan Tunalıgil, “Oyuncu kadrosunu geniş tuttuk. 15-20 kişilik ana oyuncu kadrosu bulunacak. Sinema, orada olan insanların sorunlarını, var olan problemlerini anlatmak için çok büyük bir silah. Önceden sinemaya bir eğlence aracı, zaman geçirmek için güzel bir sosyal etkinlik olarak bakılırdı. Artık öyle değil. Sinema, artık devletler arasında bile psikolojiyi yönetmek için çok büyük bir silah. Siz bunu iyi kullanırsanız, var olan problemi çok kısa sürede anlatmış olursunuz. Çünkü devletler her zaman kendi sınırları dışında kalan etnik azınlıklar için bir politika oluşturmaya çalışır. Sorunlarını anlatmaya çalışır. Siz güzel bir sinema filmi yaparsanız, dünyanın her yerinde gösterime girer ve insanlar problemin var olduğunu görür. Yıllarca Bulgaristan’daki Türkler baskılara maruz kaldı ama bir film çıktı ortaya, Naim Süleymanoğlu’nun, insanlar orada gizli kalmış, anlayamadığı konuları bir filmde anlamış oldu” şeklinde konuştu.
“İZLENME SAYISINDAKİ ÖNGÖRÜM, 150-300 BİN ARASINDA”
İzlenme sayıları hakkındaki görüşlerini de dile getiren Tunalıgil, “Film projeleri yapılırken bir analiz yapılır. Benim izlenme sayılarındaki öngörüm 150 bin ila 300 bin arasında olur diye tahmin ediyorum. Bütün şartlar, yerine getirilirse. Balkanlar’dan göç eden Türklerin yoğun yaşadığı bölgede gösterime girmesiyle yaşamadığı yerde gösterime girmesi farklı olur. Sonuçta herkes bunu izleyebilir ama o topraklarla ilişkili olan insanların izlemesi bu filmin izlenme seviyesini yukarı çeker” dedi.