“BURSA’NIN GÜLÜMSEME HİKAYESİNİ YAZACAĞIZ”

“BURSA’NIN GÜLÜMSEME  HİKAYESİNİ YAZACAĞIZ”
15.12.2023
A+
A-

CHP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, 2019 seçimlerinde olduğu gibi gelecek olan seçimlerde de aday olarak yola çıktığını vurgularken “Bursa’nın gülümseme hikayesini yazmak istiyoruz” dedi.

SAVAŞ ESEN

Yerel seçimlere kısa bir süre kala partilerde aday belirleme çalışmaları sürüyor. CHP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, 2019 yılında yarım kalan hikayeyi tamamlamak için yola çıktığını belirterek Bursa’nın gülümseme hikayesini yazmak istediklerinin altını çizdi. Bozbey,  “İnsanların mutlu eder düzeyde olmadığını her yerde söylüyorum. Biz bu kader kader dediğimiz mutsuzluğu değiştiriri ve önceliği insanı önceleyen projelerle Bursa’yı gülümseten bir anlayışa dönüşmesini istiyoruz. Bir yol açtım. 2019 yılında yarım kalan bir hikaye vardı Bursa’nın. Gülümseme hikayesini yazmak istiyoruz” şeklinde konuştu.

‘’TRAFİK, HAVA KİRLİLİĞİ, KENTSEL DÖNÜŞÜM EN ÖNEMLİ SORUNLARIMIZ’’

Bursa’nın en önemli sorunlarının belli başlı olduğunu vurgulayan Bozbey, “Trafik, çevre kirliliği, hava kirliliği, kentsel dönüşüm. Tabi işsizlik var. Bunun yanında gençlerin işgücüne katılımı var. Bugün sokaktaki insan çevirseniz 3 sorunun nedir? Trafik der, havayı değerlendiren o havayı görmüyor musun der, ben de öyle diyorum.Kentsel dönüşüm bir mahallelerin önemli sorunlarından.Çünkü deprem çok önemli bir tetikleyici kentsel dönüşüm konusunda özellikle de üstünde durmalıyız. Kentsel dönüşüm Bursa’da yok. Bu konuda genelgörüşümün ne olduğunu maalesef yöneticiler de anlamış değil. Ya da bilmiyorlar ya da içini boşaltıyorlar. Dönüşüm neden yok? Çünkü Bursa’nın nitelikli bir planı yok. Bütün plan hazırlanması lazım. Bütün kentin dinamikleriyle hazırlanması lazım. O planda da parça parça uygulamak gerekiyor ve kentsel ihtiyaçlar da orada görmüştür.  2 mahalleye değil gibi bir plan yapıyorsun. Burası çöküntü bölgesi değil mi? Kentsel dönüşüm yapmak için burada okul alanı var mı? Nüfus getireceksiniz de benim bu nüfusun ihtiyacı kadar okul alanları yeşil alan, o topar kültür alanı, sosyal alan, spor alanı, bunun hepsini bu buraya yerleştireceksiniz. Sonra binaları gerileyeceksiniz. Binalarla beraber bu sosyal alanı diğer alanları da yapacaksınız ki insanlar kentsel dönüşüm yapılan bölgede oturmaktan keyif alsın, mutlu olsun. Bunu düşünmüyorlar. Şu anda yapılan ne?  Şu anda sadece ana yol cephesine binalarda gidiyor. 2 katlı binalar yerine 5 katlı binalar yapılıyor. Adına da kentsel dönüşüm oluyor. Bunun kentsel dönüşüm dedikleri buraya bir nüfus geliyor. Çocuklar var, bu oturacak burada binalarda çocukların gideceği okul yeri var mı? Yok yeşil alan var mı? Yok.Kültür alanı var mı, yok, spor alanı var mı? Yok? Ne yapacak bu çocuklar burada? Ne yapacak bu insanlar bunu? Böyle bir kentsel dönüşüm anlayışını ne yapsınlar.

BİR DEĞİŞİM SÖZ KONUSU OLMASI LAZIM

Projelerini seçime yakın hepsini açıklayacağını ifade eden Bozbey, İYİ Parti’nin seçime girip girmemesini değerlendirerek, “Bizim çıkışımız 2019.Bursalıların tümünden oy istiyoruz. Bursalıların gerçekten gülümsemesi için sorunlarının bizimle olacağına inandığımız ve bunu da açık açık söylediğimiz için ki son 20 yıldır da bu anlayışın Bursa’yı getirdiği noktayı herkes görüyor. Bakın ne havayı bile teneffüs ederken havanın kirli olduğunu biliyoruz.Bir değişim söz konusu olması lazım ve Bursalılar da bu değişim yapılır. Bu değişim talebi İnegöl’de de var, diğer ilçelerde de var. Dağilçelerimiz de de var, hepsinde var.Bursa 5 yıl daha kaybetmesini ben istemem. O yüzden vatandaş ve seçmenler gerekli ittifakı yapacaktır. Bunu bozmaya oy vereceğiz” şeklinde konuştu.

BURSASPOR HEPİMİZİN KANAYAN YARASI

Bursaspor’un gidişatı hakkında değerlendirmelerde bulunan Bozbey, “Bursaspor hepimizin kanayan yarası. İyi bir planlama ve sorunları ortaklaştırarak çözmek gerekli. Katılımcı demokratik yönetim anlayışı ile nasıl aradığınız ölçüde Bursa’nın çözülmeyecek hiçbir sorun yok. Bursaspor’a gelince Bursaspor maalesef istenmeyen noktada. Sebebi şuydu buydu, ama geldiği nokta ortada. Onun için Bursaspor ayağa kaldırmanın görev ve sorumluluğunu hissediyoruz.Bunu yapmak zorundayız.Bunu yaparken şeffaf yönetim, hesap verebilir yönetimler önemli.Yani tüm yönetimde kamu yönetimlerini gayet belediyelerin dahi şeffaf ve hesap verebilir olması diyor.Bunu her süreçte Bursaspor’da sağ olunsun taraftarlar daima takımın yanında inanın bana. Ama yeter ki yine inanalım, yeter ki şeffaf olalım. Yeter ki hesap verebilir bir yönetim anlayışı olsun. Sorun burada.Bunu çözmek zorundayız. Tabii ki Bursa’da sadece bir kent yöneticilerinin değil, Bursa’nın tümünün sahip çıkması lazım.Sahip çıkmadı, çıkılmadı” açıklamasında bulundu.

DÜZENLİ VE EŞİT BÜYÜME ŞART

Şehrin düzenli ve eşit büyümesinin şart olduğunu vurgulayan ve uyuşturucu, mülteci sorunları hakkında düşüncelerini paylaşan Bozbey, “Şehrin iyi bir planlamaya tekrar ihtiyaç var. Yani basa basa bu kent plansız şu anda diyoruz. Herkes istediği yere bir şeyler yapıyor.Belediyenin bu sorunu çözmesi lazım.Bunu yaparsanız o zaman dağınık dağılmaz. Yani herkes her yere her şeyi yapamaz.  Mesela bazı semtler çok doydu artık. Eğlence kültürü, mekanlar, gezme alanları. Bunlar çoğu Nilüfer’e yapıldı. Ama başka semtlerde terk ediliyor. Kaderi ne terk ediliyor. Bu durum rahatsızlık değil mi ama? Biraz önce bahsettiğim kentsel ihtiyaçlar yok. İhtiyaçlar bazı semtlerde karşılamaz halde. Bugün Yıldırım örnek verilebilir. O bölgede hadi gidelim bu akşam.Ailece bir sinemaya gidelim diyelim. Televizyonlarda her akşam sinema var ama bir sinema kültürünü deseniz nereye gidersiniz?Nilüfer’e gelirsiniz.AVM kültürü vesaire falan evet AVM, dünyada şu anda bakın kapalı AVM kültürü yavaş yavaş zayıfladı ve azalmaya başladı. Açık çarşılar öne çıkmaya başladı. Bilmiyorum belki araştırıyor musunuz?Dünyada özellikle Amerika’da.Kapalı Avm birçoğunun kapatıldığını.Film platosuna dönüştüğünü.Neden? Çünkü insanlar kapalı alanlardan bıktı artık. İstanbul’da bile bunun örnekleri var. Sokak türünde yapmışlar alışveriş noktasını. Tamamen böyle çarşı türünde.Çünkü sokakta gezmek istiyorum diyor insanlar. O havayı içine çekmek istiyor ya da yağmuru hissetmek istiyor.Ben kar yağışını hissetmek istiyor. Onun için Türkiye değişiyor. Yani çarşı kültürü değişiyor bakın.Belki o tür bazı mahallerde kentsel dönüşüm de bu çarşı kültürünü de orada oluşturup alışveriş alanlarını öyle yapmak lazım.Toplanma yerleri bizim kültürümüzde var. Hadi bu akşam gidelim bir yere dostu da görürüz deyip çıktık evden. Şimdi nereye insanlar katılıyor, gidiyor, tercih ediyor.En yakın kahveyi gidiyor. Ailece gitmek istiyor insan. Sosyal alanlar dediğimiz alanlar, kültürel alan tiyatroya gitmek istiyor. Ama diyor ki Nilüfer’de olduğu için uzak kalıyor ve gitmekten vazgeçiyor. Ya da hiç tiyatroya gitmiyor.Yakında olsa gidecek.Yani onu anlatmaya çalışıyorum. Bu tür alanlar gerekli mutlaka. Şehrin her ilçesinde olmalı” dedi.

UYUŞTURUCU KONUSU ÇOK CİDDİ MESELE

Uyuşturucu sorununun ciddi bir mesele olduğunun altını çizen Mustafa Bozbey, “Çok ciddi bir konu. Bilinen veriler çok vahim durumda. Bilinmeyenleri de bilmiyoruz yani. Örnek verirsek birini örnek vereceğim. Anne baba hakim, çocuk uyuşturucu bağımlısı.Dışarı sallıyormuş yani.Kime ne derseniz?Başka işte hakim anne, baba hakim eğitimini vermiştir. Nasıl bu yola giriyor? Biz ne yaptık biliyor musunuz insanları?Eğitim sistemimizden gelen aileler de çocukların.Uyuşturucu konusu oldu mu hemen biz sustururuz. Çocuğun beynine sokabiliyor musun anne babalara?Bak, bunu kullanırsak?Farklı bir insan olursun. Zararları neler? Uzak durmalısın kesinlikle diye söylemeli, bilinçlendirmeli anne babalar. Bunun eğitimini vermek lazım çocuklara küçük yaşlarda. İnsan varlığı her türlü yasağı eğilimimiz var. Gençlerde o yüzden bağımlı oluyor, başlıyor. O zaman biz neden yasak olduğunu paylaşmamız lazım. Çocuklarımız var.Paylaşmıyorsan, o çocuk arkadaşının kurbanı oluyor. Bir dostunun kurbanı oluyor ya da ne olacak yani bir kere zaten deyip içiyor.  Bir de bu konuda Türkiye’de kabul ederse tedaviye cevap vermeye başlıyor.Kabul etmediği sürece tedaviye de cevap vermiyor. Evet, ben kurtulmak istiyorum, inanıyorum kurtulacağım diye olursa bu inanca gelirse cevap alabiliyor.Ama ya işte aile baskısıyla bu çocuğu kurtaralım, gitse dahil sonuç elde ediyor.Ailelerin eğitimi bu konuda çok önemli.Anlatacağız hep birlikte, onun nasıl bir zarar verdiğini? Fiziksel olarak zarar verdiğini, çocuklara anlatarak onun ne kadar vücuda zararlı olduğunu öğretmemiz lazım” şeklinde konuştu.

‘’KENTTE YAŞAYACAKLARSA BUNA ÖNLEM ALMALI’’

Mülteci sorununun bir devlet politikası olduğunu ifade eden Bozbey, “Milyonlarca sığınmacının olduğu konuşuluyor. Ağırlıklı Suriyeli olmak üzere.Eğer bunlar kentte yaşayacaklarsa buna önlem almalı. Evet insandır ama kentin insanından farkları olmamalı. Kültürü değiştirmemeli. İş yeri açarken, sağlık hakkında, Kamu hakkını kullanırken bazı farklı söylemler var. Ruhsat alacak, dükkan açacak fırsatları var. Eğer ruhsat almaya hayır durumu ise ruhsat alacak değilse de kapatacak belediyeye.Elektriğinin parasını ödeyecek.Suyunun parasını ödeyecek. Yanında biri çalışıyorsa da sigortasını vergisini ödeyecek. Tabela vergisini ödeyecek.Tabelayı da Türkçe yapacak. Ama bizim kültürümüze, bizim gelenek ve göreneklerimize.Saygı duyarak ve kabul ederek yaşamak, yaşamaları lazım. Biz demiyoruz, onları toplayalım bir otobüse hadi gönderelim, tamam bir insandır.Belki dönecekler vardır içinde?Gönlümden ne geçer? Devlet politikası olarak oluşması gereken.Kendi bölgelerine götürülmesi gerekiyor.Neden bizim demografik yapımızın bozulmaması adına söylüyorum? Çünkü demografik yapımız bozuldu bu andan itibaren.10 sene sonra neyin o yaşayacağımızı bilemeyebiliriz.10 15 milyon civarında bir sığınmadan bahsediliyor. Buradaki doğum hızlarına baktığınızda onlarda daha fazla olduğundan dolayı o zaman 15 20 sene sonra belki 20 milyondan bahsedeceğiz.Bunun için bunun önüne geçmek lazım” diye konuştu.

BİR ULAŞIM SİSTEMLERİ AĞI OLMASI LAZIM

Görükle’ye bağlanması konuşulan metro hattı hakkında  görüşlerini dile getiren Bozbey, ‘’Şimdi inşallah bize nasip oluyor. Bursa’da 7 civarında ulaşımla ilgili kurum var. Minibüsçüler var. Otobüsçüler var. Bursaray var. Öyle tramvay var. Tüm bu ulaşım kurumları ile konuşalım, bir araya gelip. Farklı bir modelle ki bunun modelleri var. Bir araya gelerek çözebiliriz. Şu anda sadece büyükşehir karar alıyor, uygundur. Ceza yazıyorlar. Birçoğu cezası var. Bir kültür ulaşım.Hem kamu mağduriyetini hem kişi mağduriyeti her 2 taraflı düşünerek ortak noktada olabilir. Bunlarla ilgili projelerimizi ilerleyen günlerde paylaşacağız. Nüfuslu bir kentten bahsediyoruz. Bir ulaşım sistemleri ağı olması lazım. Bunu siz başlangıçta planlamazsanız bugün 5 sene önce dediler ki işteÇalı kestel hattını yapacağız. Üniversiteden Görükle’ye bağlamadılar. Bu konuyu projelerimizle en kısa sürede çözeceğiz’’ ifadelerini kullandı.

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.