İNSANIN ÇEŞİTLİ YÖNLERİ
Güvenlik ve güç arayışı insanın iki temel güdüsüdür. Ama hiçbir zaman bunları tam elde edemez. Esasında bunlar aynı güdünün iki farklı yanıdır. Kendimizi tehlikelerden korumak için güçlenmek isteriz. Güçlenmenin güvenlik sağlayacağına inanırız. Hâlbuki güçlenmek güvenlik sağlamaz, düşmanları artırır. Daha büyük tedbirler aramak zorunda kalırsınız. Mevcut yetmez daha çok güç istersiniz.
Depremde etrafa fırlatılmış ayakkabılar, bir çocuğun savrulan oyuncağı insanı vuruyor. Kapıda bırakılmış ayakkabılar onları giyenleri düşündürüyor. Bundan değil midir ki bir kadının ayak sesleri, silueti kendisinden daha tahrik edicidir. Yenilip içildikten sonra masada kalan artıklar, tabaklar, bardaklar oradan kalkıp gidenleri anlatır. Eski Arap şairleri sevgilisini anarken hep çölde bir müddet kalıp sonra terk ettikleri ocak taşlarını tasvir ederlerdi. Hayal gerçekten çok daha güçlüdür.
İnsan eseri olan televizyon uzaklardaki ses ve görüntüyü nakledebiliyorsa insan neden bunu yapamasın! İnsanlar yaradılışlarına uygun şekilde yaşadıkları takdirdebelki bunu başarabilirler. İnsan beyninden çıkan bir şey o beyinden daha karmaşık olamaz. Bütün mesele kendimizi günlük endişelerden koruyarak doğaldüzene uygun yaşayabilmektir. Eskiden insanlar kendini daha çok tanıyordu.
İyi bir at pahalı bir eğeri olan at değil, hızlı koşan bir attır. İyi bir saat zamanı dakik bir şekilde gösteren saattir. İyibir insan pahalı elbiseler giyen, yüksek konaklarda oturan değil; iyi insani özelliklerini geliştirmiş olan insandır. İnsanlar görünüşü ile değil aklı, düşüncesi, duyguları, iradesi, ahlakı, bilgisi ile insandır.