İNANÇ VE DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ
Bir insana yapılacak en büyük zulüm onu inançlarını ifade etmekten men etmek ve inançlarına aykırı bir şeyi yapmaya zorlamaktır. Nice büyük adam sırf inançları için hayatından vazgeçti. İnançlarına aykırı şeye uymamak ahlaki ve vicdani sorumluluktur. Aksi takdirde bir değeriniz olmaz. Elbette her istediğimizi söyleyemez ve yapamayız fakat yapmak istemediğimiz şeye de boyun eğmemeliyiz. İnancına aykırı hareket etmek insanın kendine olan saygısını yok eder.
Avrupa aydınlanması inanç özgürlüğü için yapılan mücadeledir. Aydınlar engizisyonun ağır baskısını yaşamışlardır. Bazıları yakılmış, bazıları hapsedilmiş ve bazıları ömür boyu konuşmamaya mahkûm edilmiştir. Bruno yakıldı, Kopernik ve Galileo’nun kitapları yasaklandı. Voltaire senelerce sürgünde kaldı. Çağımızın özgürlükleri genişleten bir çağ olmasına rağmen hala dünyada inanç ve fikirler baskı altındadır. Pek çok yerde insanlar düşünce ve inançlarını açıkça ifade edememektedirler.
İnançları için mücadele etmenin en önemli yollarından biri pasif direniştir. Kimseye zarar vermeden yasaları tanımayıp itaat etmemektir. Hapis ve sürgüne razı olmaktır. Pasif direniş veya sivil itaatsizlik on dokuzuncu yüzyılda bazı düşünürler tarafından savunulmuştur ( Henry David Thoreau). Hindistan özgürlük mücadelesinin lideri Gandi, otuz yıl hapis yatan zenci lider Mandela ve Martin Luter King bunun için aktif mücadele etmişlerdir. Gandi ve Mandela halkını özgürlüğe kavuşturdu.