UZMAN PSİKOLOG BENGİSU BİNAY’DAN DEPREM BÖLGESİNDEKİLERLE İLETİŞİM MESAJI
Geçtiğimiz hafta meydana gelen ve 30 bini aşkın vatandaşımızın hayatını kaybetmesine neden olan Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremden sonra bölge halkının psikolojik durumunu ve afet bölgesindeki çocuklarla iletişimin nasıl olacağına dair değerlendirmelerde bulunan Aktif Hayat Tıp Merkezi’nde görevli Uzman Psikolog Bengisu Binay, sakin ve şefkatli bir biçimde onları dinlememiz gerektiğinin altını çizdi.
HIDIRCAN KAYA
Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve binlerce kişinin ölümüne neden olan 7.7 ve 7.6’lık iki büyük depremden sonra depremzedelerle iletişimin nasıl olması gerektiği hakkında bilgi veren Aktif Hayat Tıp Merkezi’nde görevli Uzman Psikolog Bengisu Binay, “Çocuklarımızla ilk temasta ne olursa olsun sakin, şefkatli ve onları dinlemeye hazır olmalıyız. Öncelikle kendimizi tanıtmalı orada neden olduğumuzu çok kısa hatta bir cümle ile açıklamalıyız. Bir yaralanma durumu olup olmadığını kontrol ederek fiziksel olarak iyi olduğundan ve güvende olduğundan emin olmalıyız. Konuşurken ise çocuklarla aynı seviyede durarak neye ihtiyacını olduğunu sormamız gerekir. Sorularını geçiştirmeden ‘bilmiyorum, öğrenip sana söyleyeceğim’ şeklinde ilerleyebiliriz. İletişimi sınırlı tutup, bu sınır içinde yapabilecekleriniz konusunda gerçekçi olmalıyız” dedi.
DEPREM ÇOCUKLARA NASIL ANLATILIR?
Depremin çocuklarda psikolojik olarak da yıkıcı bir etkiye sahip olabileceğini ifade eden Bengisu Binay, afetin çocuklara nasıl anlatılması gerektiğine vurgu yaptı. Belirsizliğin kaygı ve stresi de beraberinde getireceğini ifade eden Psikolog Bengisu Binay, “Öncelikle açıklamalar çocuğun gelişim düzeyine uygun olmalıdır. Durum mutlaka somutlaştırılmalıdır. Oyun ya da hikayeleştirme tekniği kullanılabilir. Birlikte deprem çantası hazırlanabilir. Evde güvende kalınabilecek bölgeler ve deprem anında nelerin yapılabileceği gösterilebilir. Yaşam üçgeni konusunda bilgilendirme yapılabilir. Bilimsel, anlayamadığı ifadeleri kullanmaktan kaçınmalıyız. Yalın ifadeler olmasına özen göstermeliyiz. Çocuklarımıza görev verilmemeli ancak doğal afetlerde ona da sorumluluk düştüğü açıklanmalıdır. Baş etme yolları üzerine konuşulmalıdır. Soruları anlayabileceği şekilde yalın olarak cevaplandırılmalıdır” açıklamasında bulundu.
DEPREMİN PSİKOLOJİK ETKİLERİ NELERDİR?
Meydana gelen depremin psikolojik etkileri hakkında neler yapılabileceğini aktaran Binay, “Korku, endişe, suçluluk, panik, öfke, çaresizlik gibi duygular çok derin ve yoğun yaşanır. Duygular inişli-çıkışlı olabilir. Depremi yaşayanlar için her an tekrar olacakmış hissi, yaşamayanlar için de burada olursa ne yaparım hissi yoğun olarak içselleştirilir. Depremi yaşayan kişilerde strese bağlı baş ağrısı, mide bulantısı, göğüs ağrıları olabilir. Tepkiler zaman içinde değişir. Bu süreçte kişilerin yaslarını yaşamaları için alan tanınması çok önemlidir” ifadelerini kullandı.
KENDİMİZE VE AİLEMİZE NASIL YARDIM EDEBİLİRİZ?
Bu süreçte neler yapılabileceğini aktaran Binay, şunları söyledi: “Kendimize karşı sabırlı olmalıyız. Duygularımızı paylaşmak ve ilişki kurmak önemlidir. İlişki kurmak iyileştirir. Kendimizi yapıcı faaliyetlerle oyalamak bu dönemde bize büyük bir zihin sakinliği sağlar. Örneğin; Başkalarına yardım etmek, hayatımızı düzene koymak, rahatlatıcı etkinlikle yapmak gibi. Zamana ihtiyacınız olduğunu unutmayın. Bu noktada ağlamak, kendimizi kötü hissetmek normaldir. Kendinize alan tanıyın.”
Kaleminize sağlık yine çok akıcı dille ifade etmişsiniz herşeyi 👏 bu bilinçte olmayınca belki onlara fark etmeden daha fazla zarar verebilirmişiz
bu bilinçte olmayınca belki onlara fark etmeden daha fazla zarar verebilirmişiz. Bilinçlendirmeniz için teşekkür ederiz 👏