Ekrem İmamoğlu’yla bir gün ve bir soru: Yoksa…

Dün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Bursa’ya geldi. Ama ne geliş! İzdiham, protesto, sevgi seli, sloganlar…

Ziyaretinin detaylarını çeşitli platformlarda okuduğunuzu varsayarak şahsi analizime Ankara’da öldürülen Sinan Ateş’in ailesine ziyaretiyle başlayacağım. Bu ziyaret neden önemliydi? İktidar kanadınca adı dahi anılmayan, taziye ziyareti yapılmayan Sinan Ateş’in ailesini ziyaret etmesi gövde gösterisinden ziyade yapılmayanı yapmak, ihmal edileni ihya etmek gibiydi. Zira akşam gerçekleşen özel davette bu konuyu “faili meçhul” vurgusuyla paylaştı İmamoğlu.

Gelelim mevzu bahis akşam yemeğine… Sayılı gazeteci ve basın mensubunun davet edildiği akşam yemeğine çok sayıda iş adamı, dernek, parti teşkilatları ve siyasi isimler katıldı. Ekrem İmamoğlu’nun masasında ise İYİ Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, Gelecek Partisi İl Başkanı Alpaslan Yıldız, Demokrat Parti Bursa İl Başkanı Çağrı Kaplan, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, CHP İl Başkanı Turgut Özkan, CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın, Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan ile Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz ayrıca eski bakanlardan Turhan Tayan ve Mehmet Gazioğlu oturuyordu.

Dikkat ettiğim iki siyasi isim oldu, biri masada fazlaca vardı, diğeri hiç yoktu… İlk olarak sabah saatlerinde başlayan program boyunca Ekrem İmamoğlu’nun yanında olan Mustafa Bozbey, akşam gerçekleşen yemekte de İmamoğlu’nun hemen solunda oturuyordu.
Peki kim yoktu derseniz, sahadan bir an olsun bile ayrılmayan DEVA Partisi İl Başkanı Serkan Özgöz… Dikkatimi çektiği için Başkan Yardımcısı Barış Özer’e sordum, “Başka bir programı vardı vekaleten İl Sekreterimiz Şakir Çalışkan katılım sağladı” cevabını aldım. 6’lı masanın en güçlü adaylarından biri olan DEVA Partisi İl Başkanı Serkan Özgöz’ün bu programa katılması ve diğer programa Şakir Çalışkan’ın eşlik etmesi daha mı uygun olurdu acaba? Zira Başkan Özgöz, Kılıçdaroğlu’nun 11 Kasım 2022’de Bursa’da gerçekleşen “İş İnsanları Buluşması”nda yerini almıştı.

Akşamın devamında 6’lı masanın salonda bulunan mevcut başkanları kısa ve öz konuşmalar yaparak net mesajlar verdi. Bu arada CHP İl Başkanı Turgut Özkan’ın, İYİ Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu’na söz verirken “Bu son gününüz olabilir” diye takılması salonda keyifli bir hava oluşturdu.

FAİLİ MEÇHUL CİNAYETLER VURGUSUNDA BULUNDU

Velhasıl kelam “Bursa hep güzel ama bugün daha güzel bir Bursa günü oldu” diyerek konuşmasına başlayan İmamoğlu şunları söyledi: “Umurbey’de 3. Cumhurbaşkanımız rahmetli Celal Bayar’ın mezarını ziyaret ettik. Orada Gemlik’in hizmetleriyle ilgili birkaç merkezimizi dolaştık. Ardından Bursa’ya geldik ve Bursa’da yıllardır başarılarını hem dönemdaşlıkla yaptığımız Mustafa Bey’den de bildiğimiz ve şimdi de çok kıymetli dostum Turgay Bey’in güzel başarılarıyla Bursa’da parlayan yıldız gibi duran Nilüfer Belediyemizi ziyaret ettik. Yine son olarak Mudanya bizim yine bir göz bebeğimiz. Hayri başkanımıza huzurlu bir kent inşa etmenin sürecindeki beldesi ve ilçesine ziyarette bulunduk. Ardından buraya geldik. Tabii buraya intikal etmeden önce de ne yazık ki henüz faili meçhul gibi oluşturan arka planı ne yazık ki hepimizi üzen bir saldırıda hayatını kaybeden Sinan Ateş’in ailesini ziyaret ettim. Dertleştik, duamızı ettik. Allah’tan rahmet diliyorum. Orada söylediğim bir sözü burada belirtmek isterim. Türkiye’mizde faili meçhul saldırılarla ne yazık ki hain saldırılarda katliamlarla yok edilmiş şehit edilmiş insanlarımız var. Bu isimler çokça, onun için sıralamayacağım ama çok kıymetli gazeteciler, aydınlar, akademisyenler ve bu insanlarımızın hala faili meçhulleri listesinde durması benim gönlümde şöyle bir manzarayı oluşturuyor. O da 86 milyon insanımızın başının öne eğilmesi. Yani bu faili meçhul kavram milletçe başı öne eğdiren bir kavramdır. Umut ediyoruz ki Millet İttifakı’nın iktidarında daha doğrusu umut ediyoruz ki bir an önce olsun. Bulunsun ve hak ettiği cezalar teker teker verilsin. Ön planda görünenler değil, arka planında ne varsa ortaya çıksın. Ve hem sevenlerinin, hem tanıyanlarının hem güzide ailesinin bu derin acısı dinsin. Dolayısıyla umut ederim ki başımızı bir miktar daha öne eğdirecek bir sürecin daha Sinan Ateş’i katledenlerle birlikte yaşatmayan bu ülkeye diye temennimi orada belirttim.”

Ekrem İmamoğlu sözlerini şu ifadelerle tamamladı: “Kimsenin hakkını yemeyeceğiz. Ama hakkını da yedirme. Hakkını ara. Annelerimiz, babalarımız bunu bize öğüt olarak vermediler mi? Verdiler. O bakımdan zaten biz bunu hayata geçirsek ülkemizde hiçbir sorun kalmayacak. Tabii bugün şunun altını çizmek istiyorum. Bütün bu yaşanan kötü olayların önünde önemli bir iş birliğimiz var, önemli bir siyasi birlikteliğimiz var. 6’lı masa kavramı, Türkiye Cumhuriyeti demokrasi tarihinin en kıymetli oluşumlarından birisidir. Belki de birincisidir. Birincisi olması için bu seçimde bu birlikteliği zafere taşımalıyız. Ondan sonra birincisi diyeceğiz hep birlikte. Çünkü bu 6’lı masa aslında milletin ittifakıdır. Millet ittifakıdır. Bu bakımdan yüksek bir eforla, akıl mantıkla, bilimle, teknikle dayanışmayla 86 milyon insanımızı harekete geçirerek bu seçimde, o bahsettiğim iki dudağının arasında ülkeyi üretmeye çalışan anlayışı hep birlikte göndereceğiz. Milletin ittifakı, milletin iktidarını göreve getireceğiz. Başka yolu yok bu işin.”

Şimdi tüm bu satır aralarından, dile getirilmeyenlerden, dile getirilip de cümlelerin arasındaki anlamlardan yola çıkarak şunu merak ediyorum ki bu önümüzdeki günlerden itibaren çözülecek düğümlerden yalnızca birisi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun mitingi andıran buluşmalarında Kemal Kılıçdaroğlu’nun adını anmadığını göz önünde bulundurursak, Millet İttifakı adına bir ittifak gücünü gözler önüne sererek aday kim olursa olsun birlikteyiz mesajı vermek adına mı Bursa’ya geldi?

Yoksa aday zaten kendisi mi?