MUHALEFETE SANDIK İTTİFAKI ÇAĞRISI
Memleket Partisi Bursa İl Başkanı Mesut Şahin, Kent Bursa Gazetesi’ne partinin seçim hazırlıkları ve 6’lı masaya ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Muhalefet partilerine sandık ittifakı kurmaya davet eden Şahin, seçim güvenliğinin öneminden bahsetti.
HIDIRCAN KAYA
Seçim tarihinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 14 Mayıs 2023 olarak açıklanmasının ardından siyasi partilerde de heyecan artmaya başladı. Seçim takviminde geri sayımın başladığı bugünlerde, siyasetin nabzını yoklayan Kent Bursa Gazetesi’nin yeni adresi Memleket Partisi Bursa İl Başkanlığı oldu. Kent Bursa Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Hıdırcan Kaya ve Muhabir Esra Kurak Can’ı il başkanlığında ağırlayan Mesut Şahin, gündeme ve Memleket Partisi’ne yönelik dikkat çeken açıklamalar yaptı.
“PARTİLERDEN BİRAZ DAHA FARKLI TELAŞIMIZ VAR”
Seçim hazırlıklarının yanı sıra örgütlenme çalışmalarının da sürdüğünü belirten Memleket Partisi Bursa İl Başkanı Mesut Şahin, “Eksik olduğumuz yerlerdeki ilçelerimizi kurmaya çalışıyoruz. O yüzden diğer partilerden biraz daha farklı telaşımız var. Daha yoğun, yorucu geçiyor ama alışkınız bu tempoya. Eksiklerimizi gidererek en iyi şekilde seçimlere gireceğiz” dedi.
“ANKET FİRMALARINA GÜVENMİYORUZ”
Anket sonuçlarına ilişkin değerlendirme yapan Mesut Şahin, anket firmalarının dürüst ve tarafsız olmadığına dikkat çekerek, “Anket firmaları da aynı basın gibi oldu. Yani basında özgür, bağımsız yazan elle sayılabilir kişiler kaldı. Yüzde 80, 85’i iktidar tarafından desteklenen, fonlanan yüzde 10-15’i de muhalefetin belediyeleri tarafından fonlanan kurumlar… Dönüyorsun anket firmalarına,anket firmaları da tıpkı basın gibi bir grup iktidara yakın ve iktidarın oyunu yüksek gösteren,bir de altılı masayı gazlayan “Hadi kazanıyorsunuz bu seçimi” diyenlerin anket medya grubu var. Bir de muhalefette olmamıza rağmen tıpkı 6’lı masa gibi bizi de yok sayan bir anket grubu var. Hiçbirine güvenmiyoruz. Biz sokaklara çıktığımızda, vatandaşla iletişim kurduğumuzda esnafa gittiğimizde, çarşıya, pazara gittiğimizde görüyoruz ki yüzde 0.9 dokuz falan hikaye. Bizim baraj problemimiz yok” ifadelerini kullandı.
MUHARREM İNCE’NİN GÖRÜKLE PROGRAMI
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’nin Görükle’de bir işletmede gerçekleşmesi planlanan ancak belediye ve kooperatif engeline takılan programı hakkında konuşan Şahin, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü: “Muharrem başkanımızın haricinde hiçbir genel başkanı o soğukta binlerce çocuk kapının önünde beklemez. Biz orada öğrencilerle söyleşi yapmak istedik. Genel başkanımız uzun süredir gittiği kentlerde öğrencilerle bir araya gelip gençlerin sorularını cevaplıyor. İstanbul’da yaptık, Edirne’de yaptık, Nazilli’de yaptık. Bursa’da da büyükşehirden bir salon istedik vermediler. Görükle’de ÇEK’in (Çağdaş Eğitim Kooperatifi) bir konferans salonu var, orayı istedik. Vermediler. Sonra ÇEK’in kiracısı olan bir kafe var. Geçmişte Kılıçdaroğlu’nun da gelip söyleşi yaptığı gençlerle buluştuğu bir salon… Özel işletmeden burayı istedik. O da ‘Tabii ki seve seve veririz’ dedi. Biz programımızı yaptık, duyurularımızı yaptık. Bütün organizasyon tamam. 24 saatten daha az bir süre kala işletme sahibi bizi aradı ve bize bir belge gönderdi. Belge Çağdaş Eğitim Kooperatifi tarafından giden bir belge. Bizim programımızın başlığını kullanarak işte ‘Muharrem İnce bu salona girerse sözleşmenizi feshederiz, sizi buradan tahliye ederiz’ demişler. E tabii orada esnafı da zor durumda bırakmak istemedik. Gittik Çağdaş Eğitim Kooperatifi’yle son gün bir daha görüştük, biz hiçbir siyasi partiye salon vermiyoruz dediler. Peki CHP siyasi parti değil mi? Kılıçdaroğlu siyasi bir isim değil mi? Ona niye verdiniz? Açıklama şuydu: “Ona vermek zorundaydık. Burası CHP’li Nilüfer Belediyesi’ne ait bir mülk.” Dedim çok acı bir söylem bu. Mülkünüz ona ait olduğu için CHP’ye veriyorsunuz ama adınızda çağdaş var, çağdaşlığa yakışmayacak bir başka siyasi partili isme bunu vermiyorsunuz. Cumhuriyet Halk Partisi ülkeye demokrasi vaat eden, ülkenin kurucu partisi. Bu ülkeye cumhuriyeti getirmiş, demokrasiyi getirmiş bir partinin son yıllarda düşmüş olduğu bu durum bizi üzmektedir.”
MEMLEKET PARTİSİ CHP’YE GERİ DÖNER Mİ?
CHP’den ayrılarak kurulan Memleket Partisi’nin yeniden CHP’yle birleşip birleşmeme yönündeki sorulara partinin bakışını değerlendiren Şahin, “Genel Başkanımıza da sık sık soruluyor bu soru. Biz tabii şu an yönetim kadrolarımızda Cumhuriyet Halk Partisi’nden gelen arkadaşlarımız çoğunlukla görse bile aslında üye profilimizde öyle değil. Yani üye profilimizin belki üçte biri ancak Cumhuriyet Halk Partisi’nden ayrılıp gelen. Üçte ikisi çeşitli siyasi partilerde görev almış ya da hiç bugüne kadar siyaset yapmamış arkadaşlar. Kadrolarda CHP ağırlığı var ama bizler niye geldik buraya? Atatürk’ün değerlerinden uzaklaştı diye geldik. Atatürk’e kefere dediler diye geldik. Türk bayrağını salonlarından indirdiler diye geldik. PKK’nın avukatlığını yapan milletvekilleri var diye geldik. Atatürk’e Dersim katliamcısı diyen genel başkan yardımcıları var diye geldik. Zul duyduk aynı ortamda siyaset yapmaktan ve bizim kopuşumuz bir Babacan’ın kopuşu gibi olmadı. Bir Davutoğlu’nun kopuşu gibi olmadı yani. Biz parti içindeyken de bunun muhalefetini yapıyorduk ‘Cumhuriyet Halk Partisi böyle olmamalıdır’ diye yıllardır söylüyorduk. Çözüme kavuşamayınca zorunlu hallerden parti kurduk. Tıpkı Atatürk Kurtuluş Savaşı sürecinde işgal altında olan bir İstanbul’u kurtarmak adına gitti Samsun’a çıktı, Ankara’ya geldi, Ankara’dan yönetti İstanbul’un kurtuluş sürecini. Biz de Cumhuriyet Halk Partisi’ni terk ettik ama derdimiz Atatürk değerlerine, Cumhuriyet’in kurucu değerlerine aykırı bir çalışma ortamı yaratmak değil, aksine Atatürkçüleri kurtarmak adına oradan ayrıldık. Dolayısıyla bir gün umut ediyoruz ki Cumhuriyet Halk Partisi de kendi öz değerlerine dönsün. Eğer bir gün gerçekten inanırsak ki Atatürk çizgisine geri döndü. Zaten Memleket Partisi’ni kurmaya gerek kalmazdı. O günün şartlarında hep beraber değerlendirilir.”
SAHTE SEÇMENLER VE SEÇİM GÜVENLİĞİ
Seçimin tarihinin netleşmesiyle birlikte en çok gündem konulardan biri haline gelen seçim güvenliğini değerlendiren Şahin, “6’lı masaya diyoruz ki 6’lı masayla da çözemezsiniz bunu. Memleket Partisi var, biz de çözemeyiz bunu tek başımıza. Bütün muhalefet bileşenleri, 26 parti, 36 parti kaçsa bu işin içerisinde yer alabilecek, bütün muhalefet partilerinin bir araya gelebileceği sandık ittifakı kuralım. Önce şu seçmenleri bir tarayalım. Sahte seçmen var mı? Yığma seçmen var mı? Dün bir telefon geldi. Kestel’in bir köyünde adam tesadüfen ikametgah belgesi almaya çalışırken bir bakıyor, hiç tanımadığı insanlar kendi adresinde ikamet görünüyor. Kuvvetle muhtemel seçim yaklaştığı için oralara yığma seçmen gönderiliyor. Dolayısıyla bunu bugün ne 6’lı masanın partileri tek başına başarabilir, ne biz başarabiliriz. Bir kez daha sizin aracılığınızla çağrıda bulunalım. Derhal hızlı bir şekilde bir sandık ittifakı kurmamız lazım. Bütün seçmenleri taramamız lazım. Sandıklara hep beraber sahip çıkmamız lazım. Eğer bu iktidarı değiştirmek istiyorsak…” ifadelerini kullandı.
2018 SEÇİMLERİ VE “ADAM KAZANDI”
2018 seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından Muharrem İnce’nin “Adam kazandı” ifadesi ve seçimin ardından kendisinden açıklama bekleyen vatandaşların İnce’ye yönelik kırgınlık ve öfkesinin azalmasında Oğuzhan Uğur’un sunduğu Babala TV’nin de etkisi olmuştu. Muharrem İnce’nin o programda kendisini net bir şekilde ifade etmesinin partiye hızlı bir üye akışı getirdiğini belirten Şahin, “Babala TV öncesinde ulusal basınla çözemediğimiz bir konu vardı. “Adam kazandı” meselesi. “Seçim gecesi neredeydi” meselesi. Yani milyonlarca kitleye hitap eden ulusal medya gruplarının anlatamadığını, söyleyemediğini bir YouTube kanalı tek başına başardı. “O gece neredeydi Muharrem İnce” cümlesiyle bizi eleştirenlerin sayısı çok azaldı. Neredeyse yok noktasına geldi. Bizim en büyük handikapımız oydu. Rahatladık o anda. Daha rahat bir çalışma imkanı doğdu. YouTube kanalını daha çok gençler takip ediyordur diye yorumlarız ama sokağa çıktığımızda 65-70 yaşındaki insanlar bile “Babala TV’yi izledim. Ben çok kızıyordum Muharrem İnce’ye. Adam haklıymış”a döndü. Çok enteresan üye kazanımları oldu. Biz çok severdik Muharrem İnce’yi ama seçim gecesi çok kızdık. Çok üzüldük. Bizi yalnız bıraktı. Sinirlendik. Biz de o sinirle gittik başka partiye üye olup orada siyaset yapıyoruz şimdi. Ama Babala TV’yi izledim. Ben artık inandım. Gelip üye olmak istiyorum” diye aynı gün beş altı kişi diğer partiden istifa edip üye oldular. Topluma kendimizi anlatmakta daha rahatız artık” şeklinde konuştu.