BİLSEM ÇIKIŞ SAATLERİNE ÖĞRENCİLERİMİZİN GÖZÜNDEN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Dünkü yazımda Bilsem ders saatlerinin neden örgün eğitim süresinin dışında olması gerektiğini ve bu nedenle öğrencilerimizin akşam eve gittiklerinde vakitsizlikten muzdarip olduğunu yazmıştım.
Söz verdiğim gibi, bugün de, öğrenci gözüyle bu soruna dair çözüm önerilerini size ileteceğim…
Matematik bilimi neden, niçin, nasılları ele alan bir bilim değil sadece…
Çözüm stratejileri üretmeyi; farklı, esnek ve alternatif bakış açıları geliştirmeyi de destekler…
Bu nedenle, sorgulama temelli eğitim modelini derslerimde sıkça kullanırım.
Bu kapsamda öğrencilerimden gelen dönütler benim için çok kıymetli.
Tekdüze bakış açısıyla yetişmelerini istemem.
Fikir yürütebilmek, eleştirmek, çözüm için beyin fırtınası yapmak, ekip kurmak, organize olmak, aksaklıklar için tedbir almak gibi pek çok dinamizmi aktif şekilde derslerimizde kullanmaları için uygun ortamı onlara sağlarım.
Günlük hayat problemleri üzerine bir soru kurgularken laf zamansızlıklarına geldi…
Görseniz, öyle muzdaripler ki bu konuda…
Gülen yüzlerini bir anda kara bir bulut kaplıyor: zamansızlık…
Okuldan bıkkın değiller, Bilsem’e de koşa koşa geliyorlar. Sorun, gün planlamasında…
Özel öğrenciler, akranlarından daha aktiftir. Daha çok yönlüdür, aynı anda pek çok işi birden yürütmekte zorlanmazlar kolay kolay…
Kıpır kıpır, neşe ve enerji dolu yapıda olurlar genellikle…
Birden fazla hobileri vardır mesela. Sanat, spor, sosyal ve akademik etkinliklerin içinde aynı zaman diliminde yer alıp bundan mutluluk duyarlar, kapasiteleri yüksektir.
Hal böyle olunca, kendilerini birden, çok çeşitli kursta, derste veya yoğunlukta buluverirler.
E en nihayetinde çocuk da olunca, oyun oynamak da önemli bir mesai gerektirir onlar için…
Ama ne yazık ki, hepsini birden yapmaya çalışırken vakitsizlik onları aşağı çekiyor.
Sabah saat 08.00-09.00 gibi başlayıp öğleden sonra 15.30 veya 17:50’de biten, örgün eğitim almak için okula…
16.00-18.00 arası başlayıp yaklaşık 20.00-21.00’e kadar Bilsem…
Geriye vakit kalırsa, aileyle birlikte bir yemek, ödev ve ders çalışma derken gün bitiveriyor onlar için…
Hem yeterince ders çalışamadıklarını, oyun oynamanın hayal olduğunu, yapmak istedikleri pek çok sosyal aktiviteye de zaman kalmadığını söylüyorlar.
“Haftanın beş günü Bilsem dersimiz olsa, koşa koşa geliriz” diyorlar, gelirler de…
İlk önerileri:
Okul ders saatlerinin daha makul bir saatte bitişi olsa, örneğin öğleye kadar, o zaman beş gün Bilsem’e de gelip daha çok sayıda proje üzerinde çalışabileceklerini söylüyorlar. Yaparlar da…
Başka bir alternatif ise:
Hafta içi okul derslerinin dört günde bitmesi ve tek tam gün, sabahtan akşam üzerine kadar Bilsem’de ders yapmak…
Avrupa’da son dönemlerde mesai saatlerinde yapılan revizeler gibi bir değişiklik olabileceğini ileri sürüyorlar. Neden olmasın?
Hatta kreş saatlerinin ve diğer eğitim kurumlarının saatlerinin de yeniden düzenlenebileceği gibi bir önerileri daha var… Son derece duyarlı bir yaklaşım…
En kapsamlı önerileri:
Örgün eğitim kurumları ve Bilsem’ler diye ayrı iki eğitim kurumunda eğitim almalarının yerine; zenginleştirilmiş, derinleştirilmiş ve farklılaştırılmış Bilsem müfredatının yanında, örgün eğitim müfredatını da birlikte veren bir Bilsem hayal ediyorlar…
Kısaca okul ve Bilsem bir arada, tek kurum.
Bu önerilerden bazılarını, çok değerli STK ve derneklerden de duyuyoruz zaman zaman…
Geleceğimiz, pırıl pırıl çocuklarımızın masumane çözüm önerileri bu şekilde.
Tabi ki, bu kapsamdaki yasa ve yönetmeliklerin ışığında, yetkililerimiz en doğru çözümü üretirler.
Sahadan duyurması bizden…
Elçiye zeval olmaz…
Öğrencilerimden size kucak dolusu selamlar ve sevgileri de ileteyim…
Dr. Meryem ÇILDIR