ÇABA VE GAYRET EKSİKLİĞİ
Bazıları hiç çalışmadan yaşamanın iyi bir şey olduğunu sanır. Hâlbuki dünyanın en sıkıntılı ve mutsuz insanları çalışmayanlardır. Yapılacak işi olmayan kimseler sıkıntıdan kurtulmak için kendini eğlenceye, oyuna, kumara, içkiye, alışverişe verirler. Bu da onların yozlaşmasına, çürümesine sebep olur. Hayat hareket ve aksiyonla canlanır, neşelenir, güçlenir. Uygarlığın öncüleri güçlükleri ve engelleri aşarak bilimi, sanatı ve tekniği meydana getirmişlerdir. Büyük eserler emek ve çaba ile meydana getirilir. Hayatın neşesi ve zevki hareket ve faaliyettedir.
Dr. Alexis Carrel’e göre çabanın azalması insanın gerilemesine sebep olur. İnsanlar eskisi gibi günde on beş saat çalışmaktan kurtulmuş ve bol zamana kavuşmuşlar fakat bu zamanı nasıl kullanacaklarını bilmiyorlar. Elini sıcak sudan soğuk suya sokmuyorlar. En ufak bir mesafeye otomobille gidiyorlar. İçten ısı ayarlı odalarda yaşıyorlar. Düğmeye basarak aletleri çalıştırıyorlar. İnsan ara sıra aç kalmalı, uykusuz kalmalı, yorgun düşmeli ki intibak mekanizmaları gelişsin. Atalarımızın yaşadığı hayat şartları onları aktif bir şekilde yaşatıyor, üzülmeye zaman bulamıyorlardı.
Beynimizi de kaslarımız gibi geliştirmek için daha çok çalıştırmamız gerekir. Hayatın zorlukları, sıkıntıları, engelleri zekâmızı işletir. Çalışmayı bıraktığımızda organların küçülmesi gibi zihin de küçülür. Rahat gerilemeye sebep olur. Bütün sıkıntıların sebebi gayret eksikliğidir, çabanın yerini hiçbir şey telafi edemez. İnsan çalışmaktan değil ama çalışmamaktan yıpranır. Mükemmele ulaşmanın yolu egzersizdir.