Kişiye özel ilan mı? Hiç sanmıyorum…

Önceki gün Kent Gazetesi olarak Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ile makamında bir araya geldik.
Nisan ayında emekliye ayrılacak olan Rektör Kılavuz, 2019’dan bugüne kadar geçen süreçte rektör olarak eğitimin velisi olan öğrenciler için gerçekleştirdikleri hizmet ve projeleri paylaştı.
Burada dikkatimi çeken husus öğrenciler için “öğretmenlerin velisi” ifadesini kullanmasıydı. “Nasıl ki öğrencilerin velisi var, öğrenciler de bizlerin velisi. Onların sayesinde varız, öğrenciler olmadan bizlerin var olması anlamsız” diye ekledi. Hoş bir bakış açısı…
Sohbetimizin sonunda kendisine “Kişiye özel ilan”ları sormadan duramadım. Hatta geçtiğimiz günlerde de Güzel Sanatlar Fakültesi bünyesinde yer alan Geleneksel Türk Sanatları bölümü için verilen bir ilana yönelik şu an hatırlayamadığım bir haber sitesinde “kişiye özel ilan” iddiasını okumuştum. Bu iddiayı cevaplamadan önce Rektör Kılavuz arşivden ilanı açarak istenen şartları okudu: “Geleneksel Türk Sanatları, İslam Tarihi Sanatları, Türk İslam Sanatları, Sanat Tarihi alanlarından birinde tezli yüksek lisans yapmış olmak.”
Bursa Uludağ Üniversitesi’nin adil şartlarda yarıştığına vurgu yapan Kılavuz, bu alanla ilgili 3’üncü kez ilan verdiklerini ve bu alanda öğretim görevlisi bulmakta zorlandıklarını belirtti.
Bu kısma bir parantez açmak istiyorum, söz konusu bölüm Ağustos 2022’de açıldı. Genç bir bölümde öğretim görevlisi bulmanın kolay olduğunu düşünüp üstüne “kişiye özel ilan” iddiasında bulunan haberin neden geri çekildiğini de merak etmiyor değilim…
YA TUTMAZSA?
Bu arada, daha önce yine Bursa Uludağ Üniversitesi’nde “kişiye özel ilan” iddiasıyla haber yapan gazetecilerin “Gazeteciler yazdıklarıyla değil, yazmadıklarıyla para kazanır” cümlesini şahsen duydum.
En son yazmadıklarıyla para kazanmaya çalışanlara ne olduğunu sanırım hepimiz gördük. Ortaya yem atıp “ya tutarsa” diye bir şeyler yazarak gazeteci olunur mu, onu da hiç sanmıyorum.
Böyle gazeteci olunuyorsa, ben kendime gazeteci demem vesselam… Üstü kalsın!
Not: ÇGD’yi hedef alan, içinde tonla iş adamının ve gazetecinin isminin geçtiği bir köşe yazısı okudum. Midem bulandı… Yok, ben arada köşe yazan, kendi halinde bir editör olarak anılmayı tercih ederim. Nasılsa zamanınız daraldı, bir süre daha tetikçilik ve kumpas haberciliği üzerinden oynaya durun. Sıra bize geldiğinde namuslu ve dürüst gazetecilik nasıl yapılır size göstermekten onur duyarız!