AYDINLAR

16.11.2022
A+
A-

Aydın, düşünce ve davranışlarında tutarlıdır. Sadece gerçeğe bağlanır, doğru bildiğini cesaretle savunur, bu uğurda gerekirse hayatından vazgeçer. İçinde yaşadığı toplumun yükselmesine çalışır. Hakikati göremeyen ve haklının yanında olamayan kimse aydın değildir. Bir ideolojinin körü körüne propagandacısı olan kimseler aydın değildir. Aydın haksızlığa ve zulme uğrayan herkesin yanındadır. Kendi devleti yanlış yaparsa ona da karşı çıkar. Çünkü o sadece hakikate bağlıdır.

Hakiki aydın toplumun aydınlanması ve ilerlemesi için çalışır. Kendini düşünenler aydın olamazlar. “Hayatını bir davaya adayanlar o dava batıl bile olsa üstündürler”. Bir Ebu Hanife, bir Emil Zola, bir Sartre, bir Mehmet Akif unutulmuyor çünkü onlar toplumun menfaatini kendi menfaatlerine tercih ettiler, kendi küçük ve bencil arzularından vazgeçtiler. “Topluma yararlı bir fikri olup da bunun için mücadele etmeyen bir insan ya bencil, ya tembel veya korkaktır” diyor İshak Alaton.

Kendini aydın sananların çoğunun derinliğine anladıkları ve çilesini çektikleri fikirleri yoktur. Çoğu şabloncu ve taklitçidir. Dışarıdan aldıkları fikir, düşünce ve ideolojilere anlamadan kapılmışlardır. Gerçek aydınlar fikirlerinin çilesini çekmiştir. Düşünceleri, yaşadıkları toplumun geçmişi ile bağlantılıdır. Bizde ise toplumunu tanımadan ve halkını horlayarak aydın olacaklarını sanıyorlar.

Halkla temas halinde olan ve gerçekleri halkın anlayacağı seviyede açıklayan kimseler aydınlardır. Aydın güzel bir fikri ve düşünceyi halka benimsetemiyorsa suçu kendinde aramalı. Bizdeki aydınların çoğu jakoben yani tepeden inmecidirler. Yenilikleri halka zorla kabul ettirmeye çalışırlar. Halk hiçbir gerçek ve yararlı yeniliğe karşı çıkmaz. Halkın sağduyusuna güvenmeli. Aydın halkın düşünce ve inançlarına saygı göstermeli ve halkının daha güzele kavuşması için çalışmalıdır.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.