AKIL

31.10.2022
A+
A-

Akla sağduyu da denilmektedir. İnsanı mutlu ve başarılı kılan zeki olmak değil, akıllı ve sağduyulu olmaktır. Nice zeki insanlar var ki sağduyudan yoksundurlar, hayatları perişandır. Genelde herkes akıllı olduğuna inanır ve aklını beğenir. Böyle olmasa insanlar yaşayamazdı zaten. İnsan en akılsız hareketleri yaptığı halde yine de kendinden memnundur. “Akıl yeniden dağıtılsa herkes kendi aklını seçerdi” derler. Hırslar, arzular, istekler, şehvetler, gurur ve kibir akla hâkimdir.

Mantık ve muhakeme davranışlarımıza pek az etkili olur. Bize haz veren ve hoşumuza giden şeyi yapmak isteriz.  Aklını duygularına ve içgüdülerine hâkim kılamayan kimse bunun zararını görür. “İnsan bir akıl varlığı değildir” diyor Prof. Hilmi Yavuz. Hayat boyu yanlışlar yaparak birazcık akıllanıyoruz. Biraz akıllanınca da hayat bitiyor. Menfaatleri zedelendiği zaman insanda akıl kalmıyor.

Aklın insanı mutlu kıldığı söylenemez. Hayvanların endişe ve korkuları yok. Gelecek düşünceleri yok. Aklımız azken yani çocukken daha huzurlu ve mutlu idik. Daha kolay ve rahat uyurduk. Bilgimiz, tecrübemiz arttıkça korkularımız ve endişelerimiz arttı, akıl bizim düşmanımız olmaya başladı. İranlı Sadi’nin dediği gibi “insan bir damla kan ve bin bir endişeden ibarettir”. Günlük küçük dertler,  endişeler, geçmiş ve gelecek düşüncesi insanın huzurunu kaçırıyor. Akıl bunlara karşı bir şey yapamıyor.

Aklını kullanan toplumlar dünyevi rahata ve zenginliğe ve güce kavuşuyorlar. Aklını kullanamayanlar ise varlık içinde yokluk çekiyorlar. Allahın insana verdiği en büyük hazine akıldır. Fakat insanların çoğu alını kullanamıyor.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.