İYİ BİR SAVAŞÇI
Günümüzde her ne kadar dünyada sanal ve reel savaşlar iç içe girmiş olsa da, er ya da geç insanlar mutlaka gerçeklerle karşı karşıya kalıyor.
Tabi ki gerçeklerle yüzleşmek sanal gibi olmayacağı için korkaklar ve cesurların gerçek yüzleri o yüzleşme ile ortaya çıkmış oluyor..
Herkesin aklına iyi bir savaşçı denildiği zaman savaş meydanında cesurca, yüreği ile cenk eden kişiler gelir..
Devletlerin yüz yüze savaşları öyle olur..
Lâkin;
Hayat başlı başına bir savaş olduğu için..
Bireysel olarak verilen savaşlar hiçbir zaman bitmemiştir..
Başarılı bir kişinin karşısına her zaman deve dikeni gibi insanlar çıkmıştır ve çıkmaya devam edecektir..
Ne demiş atalarımız: Meyve veren ağaç taşlanır..
Kuru kütüğün farkına varan bile olmaz..
O yüzdendir ki bireysel savaşmak korkakların işi değil..
Korkak; iş ciddiye binince işi espriye vurur ve kaçmak için zaman kazanır, bir yandan da kendine uygun bir kaçış zemini arayışı içine girer veyahut arkasına bakmadan dosdoğru kaçar..
Savaş ise her zaman cesurların işidir.
Tarih cesurları yazar ve yazmaya devam edecektir..
Peki;
Bireysel olarak iyi bir savaşçı nasıl olmalı?
Evvela ayağının altındaki kumun içine saklanmış küçük dikenlerin farkına vararak, onları temizleye temizleye giderek en sonunda deve dikeni ile karşılaşmak mümkün hale gelir..
Aksi halde kişi, deve dikeninin hasmı olduğunun hiçbir zaman farkına varamaz..
Çünkü deve dikeni her zaman küçük dikenleri öne sürerek işini yürütmek ister… Kendisini ise kamufle eder, geride iz bırakmaz…
Küçük dikenleri temizlemek her ne kadar kolay gözüküyor olsa da, unutmamak gerekir ki güçlerini hep o deve dikeninden alırlar..
O yüzden korkak oldukları halde cesur pozu keserler..
Halbuki arkalarında deve dikeni olmasa fare gibi kaçacak kovuk arayacaklardır.
İyi bir savaşçı ise;
Aklı ile, ilmi ile, zekası ile, duygularını yerinde ve dengeli olarak kullanışı ile, kendine has geliştirmiş olduğu stratejilerle savaşır..
Çünkü iyi bir savaşçının zekası en başta deve dikenlerini şaşkınlığa uğratır..
Deve dikenlerinde zeka kırıntılarına çok rastlanmaz. Köy kurnazlığı marifetleri daha ön plandadır. Ama maalesef günümüzde her nasıl oluyorsa, her başarılı insanın karşısında veya bir üst merciinde bu deve dikenleri var olmayı başarıyor… Sayı ile bire bir başlarına dikiyorlar sanki bu deve dikenlerini….
Sanki esrarengiz bir güç tarafından “Aman ha, sakın! Başını bile kaldırdığını görmeyeceğiz, ona göre!” deniyor…
DEVE DİKENLERİ GÜÇLERİNİ NEREDEN ALIYOR?
Çok değer verdiğim bir arkadaşımın dediği gibi… Şimdi karşımda duran deve dikeni ile mücadele ediyorum.
Onu da zekam ve deve dikeni tecrübem sayesinde tüm cesaretimle halledeyim..
Elbette onun arkasında da biri vardır..
O zaman sorunun cevabını size söyleyeceğim.
Soru neydi?
Deve dikenleri nasıl oluyor da hep başarılı insanların karşısında veya bir üst merciinde bulunuyor? Neden, nasıl acaba?
Bunu öğrenmek için arkadaşımın başarısını bekleyeceğiz veya kendimiz başarılı olup öğreneceğiz..
Herkese mutlu haftalar diliyorum.
Bitmeyen çile engelleyenler ve engellenenlerin savaşı