TEVAZU VE GURUR HAKKINDA

14.09.2022
A+
A-

İnsanlar mütevazı veya mağrur olur.  Mağrur kendini olduğundan çok fazla görendir. Mütevazı ise kendisi hakkında gerçeğe dayanan bir kanıya sahip olandır. Mağrur kimseler insanlar tarafından sevilmez, mütevazılar ise ilgi ve sevgi ile karşılanır.  Şöyle bir söz var: “Ancak krallarla dilenciler mütevazı olur”.

İnsanlar kendi haklarındaki bilgi yetersizliğinden kendilerini olduğundan fazla büyük görürler ve bu da başkaları tarafından hoş karşılanmaz. Çünkü onların gururlarına dokunur. Mütevazılar ise hoşlarına gider. Fakat insanın kendini gerçekçi bir şekilde tanıması o kadar zor ki, bunu ancak küçük bir azınlık yapabilir.  Başarısızlıklar yenilgiler, zorluklar zamanla insanları daha mütevazı yapar

İnsanlar kendini esasen farkında olmadan eksik ve kusurlu görüyor. Bunu telafi için bir büyüklük resmi çiziyor. Buna önce kendini inandırıyor ve sonra başkalarını inanmaya zorluyor. Tabii başkaları onun bu hayalini kabul etmek zorunda değil. Gerçekten değeri olanlar sahte pozlara bürünmek ihtiyacı duymaz. Hakiki tevazu, sözle değil davranışla olandır. Sessizdir ve kendini belli etmeye çalışmaz.

Toplumda mütevazı kişiler takdir edilip sevildiğinden bazıları da bunu elde etmek için mütevazı pozlarını takınır. Olmadığı gibi görünmeye çalışır. Kendini “fakir, aciz, kusurlu ve günahkâr” olarak takdim ederler.  Bununla sizi kandırmaya çalışırlar. Hâlbuki siz bu sözleri onlara söyleseniz öfkelenecek ve kızacaklar. Birisi “ben çok günahkâr bir kulum” dediğinde onun sözünü tasdik edin, bakın haline.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.