SORUNLARIMIZ HAKKINDA
Sorunlar ufuk çizgisi gibidir, ufka yaklaştıkça ufuk öteye taşınır ve evvelce görmediğimiz yerleri görürüz. Her an yeni sorunlarla karşı karşıyayız. Tamamen sorunsuz olmak çok da arzulanan bir şey değil, hakkından gelebileceğimiz sorunlarımızın olması iyidir. Güçlükler ve zorluklar irademizi biler, zihin ve zekâmızı geliştirir. Bir halterci ne kadar ağır yük kaldırırsa pazıları ve kasları o kadar gelişir.
Freud’a göre bilincin sorunları çözme kabiliyeti yoktur. “Bilinçten doğan sorunları bilinçte kalarak aşamayız” diyor. Sorunlarımızın kaynağı bilinçaltındadır. Daha dipte ve derinde olana yani bilinçsiz alana ulaşılması lazımdır. Jung da “Şifa derindedir” diyor. Orası bilinip tanınırsa sorunlardan kurtuluruz. Farkında olmadıklarımıza ulaşmamız, görmek istemediklerimizi görmemiz lazımdır.
Sorunlar dışarıda değil içimizdedir. Savaşlar, kavgalar, anlaşmazlıklar buradan doğuyor. Evvela iyi ve kötü hakkındaki düşüncelerimizi düzeltmemiz; başkalarına karşı içimizdeki kin, nefret ve düşmanlığı yok etmemiz lazımdır. Kendi ırkımızı, kendi din ve dilimizi yücelterek başkalarına düşmanlık ediyor; para kazanmayı en üstün amaç biliyor, bunun için her türlü ahlaksızlığı ve yalanı mubah görüyoruz.
Sorunlarımızı çözmek için önce onları tanımalıyız. Biz ne yaptığımızı ve ne ile mücadele ettiğimizi bilmeden karanlıkta yol alıyor, sorunlarımızı çoğu zaman el yordamı ile çözmeye çalışıyoruz. Sorunlarımız üzerinde yeterince durup düşünmüyor, onlarla yüzleşmek istemiyoruz. Sorunları görmezlikten gelerek veya onları zamana bırakarak çözemeyiz. Teşhiste yanılınca çare bulmada aciz kalıyoruz.
Sorunlar üzerinde çok fazla durmanın yararı da yoktur. Soruna yoğunlaşmaktan ziyade çözüme yoğunlaşmak bize bir çıkış yolu gösterebilir. Bir şey bulanlar yanlışları dile getirenler değil, çözüm arayanlardır. Antitez değil tez olmaya çalışmalıyız. İnsanlara nasıl yaşayacakları hususunda bir önerimiz olmalı. Onlara doğru olanı göstermeliyiz, her konuda yapıcı ve olumlu davranmalıyız.
Budha, sorunu sorun olarak görmekten vazgeçmemizi istiyor. Sorun olarak görülen bir şey halledilemez. Sorunu kabul ettiğiniz zaman mesele biter. Soruna ait bütün duygusal yüklerden kurtulduğumuzda ortada bir şey kalmayacaktır.