Nedir bu hayatın amacı?
Nedir bu hayatın amacı yoksa var mı böyle bir çabası? Bulmak mı dersin kendi koşuşturmacasını, yitirip gitmeden ömür denen sayacını. Süslü cümlelerle başlamamdan anlamış olmanız gerek ki benim hayat amacım sanatla bir yaşamak. Attığım her adımı, aldığım her nefesi sanatsal yapmaya çalışmak… Çoğu insan dünyaya gözünü açtığından kapattığı ana kadar ot gibi yaşıyor. Anlam veremiyorum. Daha da kötü olanı yaşadıkları anı, ortamı, alışkanlıklarını, düzenlerini sıradanlaştırarak yaşıyorlar. Ben ise geçirdikleri her saniyenin gözde, kulakta kısacası insanda haz uyandırması peşindeyim. Neden bir insan sevdiği renklere sahip bir evde oturarak yaşadığı her andan keyif almak istemesin ki ya da sevdiği bir tabloyu evinde barındırarak kahvesini yudumlarken neden izlemek istemesin ki ?Saydığım bu şeyler insanda haz uyandırıp keyif veren dakikalar geçirmesini sağlayan ince ve insan ömrünü uzatan detaylardır. Aslında hayatı güzelleştiren başlı başına ince detaylardır. Çok yakın bir zamanda senaryo yazımından kostümüne kadar kısacası tamamıyla yapımını dostum Eren YILDIRIM’la üstlendiğimiz bir tiyatro oyunu olan “Pairot Her Şeyi Açıklıyor”u yazarken saatlerce, günlerce her bir sahnesini, her bir repliğini en ince ayrıntısına kadar düşünüp sanatsal boyutunu en üst düzeye çıkarmayı hedefledik. Başlama amacımız sanatsal boyutu yüksek olan mükemmeli ortaya koymaktı. Tabii ki Eren YILDIRIM’ın sahip olduğu teknik bilgiler ve yetenek bu yolu aşmamızda önemli rol oynadı. Oyunun ardından aldığımız tepkiler ise bu işi başardığımızı bize yansıttı ve o ince detaylar bize de anlatılamaz bir haz yaşattı. Kısacası sanat yapmak, hayata sanatsal yaklaşmak benim hayat amacım. Ancak herkesin hayat amacı aynı olacak diye bir kaide yok. Önemli olan size haz yaşatanı bulmanız. Belki bu amaç insanlara öğretmek, onları eğitmek olabilir ya da adaletsiz bir ülkede adaleti sağlamaya ömrünü adamak olabilir lakin insanın amacı sabah 8 akşam 5 arası çalışıp birkaç kuruş parayla haftada 2 gün dinlenip koyun gibi ot gibi yaşamak değildir.Olmamalı da. Burada önemli olan yönetenlerin sizi nereye koymak istediği değil, sizlerin amacınızı belirleyip sistemin hangi basamağında yer almak istediğinize kendinizin karar vermesidir. Siz amaçsızca kendinizi onların kollarını bırakırsanız onların sizi bırakacağı yer kaçınılmazdır. Tabii ki de fare yarışı. Amacınızı ne kadar erken bulursanız sizin o yolda gitmeniz daha da kolaylaşacaktır. Bu yazının sizlerde bir şeyler uyandırması dileğiyle…