Thomas Mann -22

30.05.2022
A+
A-

Türkiye’ye özgü Toplumcu- Gerçekçi gibi Mann da, Gogol’dan uzaktır çünkü Gogol, eserlerini sivri ve keskin realizmini cümlelerine yedirmek için gün yüzüne çıkaran, romantizme mesafeli bir edebiyatçıdır. Oysa Mann, psikanalizle bağ kurarken de romantizmi yanından ayırmamıştır.

Orhan Kemal Gogol’ün, yazıldıktan ve sahnelendikten sonra methiye almakla birlikte şimşekleri üzerine çeken tiyatro oyunu Ревизор (Müfettiş)’ten hareketle Müfettişler Müfettişi adını verdiği bir roman yazmış, bu eserde de yine, ondansa Gorki ve Dickens etkisinden kurtulamadığını belgelemiştir.

Mann Gogol’la, bürokrasinin simgelerinden yararlanarak analiz alanını genişletme bağlamında buluşmuştur. Bürokrasiye dâhil olanların giysilerinden redingot, iki yazarın da bürokratik karakterlerinin vazgeçilmezidir.

On sekizinci yüzyılda İngiltere’de kullanılmaya başlanan, Fransızların da denemekte gecikmedikleri redingot, Sultan İkinci Mahmud sayesinde bürokrasiyle canciğer kuzu sarması olan Osmanlı’nın, bürokratına, Aşırıbatılılaşmagereği yakıştırdığı giysidir.

Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Refik Halid Karay gibi edebiyatçıların eserlerinde, onun bir çeşidi olduğu için İstanbulinle birlikte sahneye çıkan redingot, piyanoyla birlikte modernizme methiye dizme aracı olarak kullanılırken, Mann ve Gogol’da, ona yüklenildiği bölümlerde varlığını hissettirmiştir.

KönglicheHoheit’te okurunun Ortaçağla bağ kurması için ter döken Mann, bu dönemde ortaya çıkan eskrimi, hem kurduğu bağı zayıflatmamak hem de sporun edebiyatın uzağında durmadığını kavratmak için eserinde ağırlamıştır.

Türkiye’de futbolun, diğer spor dalları gibi gerisinde kalan, Avrupa’da da Mann’ın pratiğe döktüğü gibi Ortaçağ düşüncesini yaşatmayı amaçlayan yerler haricinde ciddiye alınmayan eskrim, vals ritimlerinin hızını artırdığı bölümlerde arzıendam etmiştir.

Johann Strauss’un katkısıyla doğum yeri olan Viyana’da benimsenen, İngiltere’ye on dokuzuncu yüzyıl başında yolunu düşüren vals, Türkiye’de; Batılı, Çağdaş, Modern olmayı yüzlerine gözlerine bulaştıranların malzemelerindendir.

Vals dışında opera da bu eserin belirleyicilerindendir. Librettosunu EmanuelSchikaneder’in kaleme, WolfganAmadeus Mozart’ın da notaya aldığı DieZauberflöte(Sihirli Flüt) adlı opera eseri, hem Mozart’ın saygıyla anılması hem de gerilimin okuyucuya müzik eşliğinde nüfuz ettirilmesi için romana dâhil olmuştur.

Mann’ın modernizmle mesafeli ilişkisinden etkilenen ErnstIngmarBergman’ın 1975’te sinemaya uyarladığı DieZauberflöte, romanın masalsı atmosferini zenginleştirmiştir.

Romantizme bu kadar bağlı bir yazarın serseriliğe değer vermesi, hem fiili hem de Mann’ı zevahiri kurtararak tanıyan okuru şaşırtabilecektir.

Mann’ın nazarında serserilik, soytarılıkla eş anlamlı değildir ve ruhun durumunu anlatma aracıdır.

İnsanın zararı başkasına değil, kendisine vermesinin karşılığı olan serserilik, sanatsal hayatı yeterince canlı olmayan kurgusal ülkede; vals, opera gibi türlerle hareketlenmenin katalizörü olarak görülerek önemsenmiştir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.