Bir beste fabrikası; Erkan Şölen
Son günlerde birçok sanatçı tarafından seslendirilen ve çok sevilen ‘Vay Halına Vay’ türküsünün güfte ve bestesini yapan Erkan Şölen’le keyifli bir röportaj yaptık.
ERKAN ŞÖLEN KİMDİR? BİZE KENDİNİZDEN BAHSEDER MİSİNİZ?
1967 İstanbul doğumluyum. İstanbul’da ilkokul 1. sınıfı okuduktan sonra babamın işi sebebi ile Ankara’ya taşındık. İlkokul, ortaokul, lise ve üniversite eğitimimi Ankara’da tamamladım. Aslen Ispartalıyım. 1989 yılında evlendim ve bir kız bir oğlan iki çocuğum var.
MÜZİK HAYATINIZ HAKKINDA BİLGİ VERİR MİSİNİZ? NE ZAMAN VE NASIL BAŞLADINIZ?
İlkokul müzik öğretmenimizin, elinde mandolini ile bizleri türkü, şarkı söylemeye teşvik ettiği o yıllarda müziğe olan gönül bağımı keşfettim. Mandolin çalmaya kendi kendime ezgileri çıkarmaya başladım ortaokulda bağlama ile tanıştım. Şu an hayatta olmayan Ömer Yanar hocamdan saz dersleri aldım. İlerleyen süreçte nota da öğrendim ve 1980’li yıllarda Hamoy derneği korosunda saz çalmaya bir yandan da türkü söylemeye başladım. 1985 yılında Ankara Radyosu Gençlik Korosu’na 1986 yılında da Devlet Türk Halk Müziği Korosu’na saz sanatçısı olarak girdim. O gün bugündür profesyonel sanat hayatının içindeyim.
İLK BESTENİZ HANGİSİ? BESTE YAPMAK NASIL BİR DUYGU? NASIL YAPIYORSUNUZ BESTELERİNİZİ?
Daha ortaokul yıllarımda Karacaoğlan şiirlerini açıp onları havalandırmaya çalışırdım. Şiir de yazmaya çalışırdım. Tabii bunlar içimden gelerek yaptığım şeylerdi. Tamamen duygularım ile ortaya çıkan müzik ve şiirlerdi. Hatta ortaokul arkadaşlarımdan birisi Annem için yazdığım bir şiiri bir dergiye yollamıştı gelen cevapta yayınlamak istediklerini söylemişlerdi. Çok bilincinde değildim ne olup bittiğinin. Sadece duygularımın çizdiği yolda müzik ve şiirle haşır neşirdim. İlk bestemi ortaokul yıllarımda bir plakçının “ al bu şiirleri beste yap” demesi ile yaptım. Sözleri şöyle başlıyordu “ kıskanırım seni ben /sana bakan tüm gözlerden” şarkının adı “SEBEP” ti. Derneği gittiğim yıllarda etrafımdakilere çalar söylerdim bu şarkıyı. Hatta seneler sonra bana bu besteyi hatırlatanlar bile olmuştu. Beste yapmanın kişiden kişiye değişen birkaç yolu var. Tabii bunlar işin teknik yanı. Her şeyden önce ruhen hazır olduğunuzda üretebilirsiniz. Anlatmak istediğiniz duygulara ve düşüncelere yoğunlaşmalısınız. Ben bu ruhsal durumu akışına bırakanlardanım. Sürekli beste yapmıyorum tabii ki. Ne zaman hazır olursam zaten duygularım beni oraya götürüyor. Beste yaparken ya şiirden yola çıkarsınız ya da müzikten ve üçüncü bir yol daha var o da eğer aranje yapan birisi iseniz önce bir akor sistemi kurar sonra onun üstüne altyapıyı inşa eder ve en sonunda o tonun içinde ana melodinizi yani asıl bestenizi yaparsınız. Ben bu üç yolu da deneyenlerdenim. Örneğin bestelerimin için “AH BU DELİ GÖNLÜM” ve sözleri Gaffar Güllü beye ait olan “GÜLEBİLMİREM” adlı eserler aranjeden yola çıkarak yaptığım bestelerdendir. Bazen şiir ve müziğin aynı anda oluştuğu da oluyor. Örneğin “İLİM SEVDASI” böyle oluştu. Galileo Galilei’nin hayatını anlatan bir tiyatro oyunundan çıktıktan hemen sonra kısa bir sürede yapmıştım bu besteyi. Galileo’nun ilime olan tutkusu ve kilisenin baskıları sonucu hayatını ev hapsinde baskı içinde geçirmesi beni çok etkilemişti. Şu dizeler bir anda çıkıverdi ve sonra beste oldu.
BENLİĞİMİ SARDI İLİM SEVDASI
CAHİLİN ZULMÜNDEN KORKARIM VALLAH
BU YOL AYDINLARIN GÖNÜL DAVASI
CANIMI YOLUNA ADARIM VALLAH
BİLİNMEZDEN KORKUP TAPINMIŞ İNSAN
KAHİNLERE VARIP ARINMIŞ İNSAN
KRALINI TANRI GÖRENMİŞ İNSAN
DÜŞÜNÜP BUNLARI GÜLERİM VALLAH
DÜNYAYI EVRENDE TEK SANIYORDU
RUHBANIN SÖZÜNE PEK KANIYORDU
BUNU REDDEDENLER HEP YANIYORDU
BEN DE BU ÇİLEYE YANARIM VALLAH
İLİMİ SEVGİYLE YAPARSA İNSAN
İLİME ÖZGÜRLÜK KATARSA İNSAN
İLİMDEN IŞIĞIN ALIRSA İNSAN
ÇAĞIMI AYDINLIK EDERİM VALLAH
DÜNYAYI YÖNETEN PARANIN GÜCÜ
İNSANLIĞA VERDİ ÇEKİLMEZ ACI
İLİM OLUR İSE İNSANLIK TACI
BAŞIMA BU TACI TAKARIM VALLAH
BUNLARI DÜŞÜNÜR SÖYLER YAZARIM
SEVGİ DERYASINDA ÇAĞLAR GEZERİM
ZALİMİN ÇARKINI BELKİ BOZARIM
O ZAMAN HUZURA ERERİM VALLAH
Sonuç olarak sabit bir beste yapma anlayışım yok. Bir kaç yöntemi bir arada kullanıyorum.
ŞİMDİYE KADAR KAÇ BESTENİZ PİYASA DA BAŞKA SANATÇILAR TARAFINDAN SESLENDİRİLDİ?
Mesama kayıtlı 52 beste çalışmam var. Bunların bir kısmı başka sanatçılar tarafından seslendirildi. “Vay haline vay” adlı bestem çok kişi tarafından okundu. Hem profesyonel sanatçılar hem de amatör sanatçıların seslendirdiği bir eser bu. 1985- 1990 arası yıllardı sanırım Ferdi Özbeğen “Hadi Sende işine” adlı bir bestemi kasetinde okumuştu. Mesama kayıtlı olmasına rağmen bestekar olarak başka birisini yazmışlardı. Tabii bunun rahmetlik Ferdi Özbeğen’le ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Beyhan Aksoy hanımefendi de “Haydi Yolcu Güle güle adlı bestemi okumuştu. Sözler Ali Ekber Gülbaş’ındı. Son yıllarda Tahir Uçar , Umut Sülünoğlu , Hüsne Ozan, Derya Özer, Nazlı Öksüz gibi bazı sanatçı arkadaşlarımız Vay haline Vay adlı bestemi okudular. Yine Nazlı Öksüz “Gel güzel yarim” adlı bestemi okudu. İnşallah daha fazla sanatçı dostlarımız bestelerimi okurlar bundan onur duyarım.
BESTE Mİ GÜFTE Mİ DAHA ZOR SİZİN İÇİN?
Benim için en zor olanı güfte. Çünkü müzikle olan ilgim alakam daha yoğun. Zaman zaman şiirler yazsam da bunların şairlik düzeyinde şiirler olmadığını biliyorum. Ancak müzik dağarcığım doğal olarak daha fazla özellikle halk müziği ezgileri en çok yoğunlaştığım ezgilerdir.
HANGİ ENSTRÜMANLARI ÇALIYORSUNUZ?
Profesyonel olarak bağlama çalıyorum. Diğer enstrümanlara bu kadar hakim değilim. Ancak geliştirmek için uğraşıyorum. Ölene kadar da öğrenmeye devam edeceğim. Çünkü öğrenmeyi seviyorum.
EN SEVDİĞİNİZ BESTEKAR KİM?
Halk müziği alanında en sevdiğim bestekar Neşet Ertaş üstad. O yaşadığını gördüğünü hissettiğini yazanlardan.
KONUYLA İLGİLENEN GENÇLERE TAVSİYELERİNİZ NELER?
Sanatın bir amacı var. Hem kendi düşünce ve duygularını hem de başkalarınınkini anlatmak. Araç olarak sesleri kullanıyoruz. Eğer gençliğime geri dönebilseydim. Bu amaç için yola çıkar ve hep özgün olabilmek için çabalardım. Gençelere tavsiyem müziği sadece teknik olarak görmemeleri asıl amaca varabilmek için kullandıkları bir araç olarak görmeleri. Zaten her kuşak bir öncekini teknik açıdan sollayarak geçiyor.
PAYLAŞMAK İSTEDİĞİNİZ SİZİ DUYGULANDIRAN BİR ANINIZ VAR MI?
Benim müzik yaşantımda hep hatırladığım ve anlattığım bir anım var: 1980’li yıllardı yanlış hatırlamıyorsam. O günlerde notalara ulaşmak böyle kolay değildi. Bir gün bir büyüğümle yolumuz TRT’ye düştü. Bu kavaklıdere tarafındaki binaya. Bir odaya girdik odada ismini sonradan öğrendiğim saygıdeğer sanatçı hocamız abimiz Erkan Sürmen vardı. Konu benim bağlama çalmama gelince bir tomar notayı bana verdi. Hiç unutmam o notalar benim için hazine değerindeydi ve her gün onları tekrar tekrar analiz eder çalardım. Erkan Sürmen hocama her zaman minnettarlık duymuşumdur.