Nahid Sırrı Örik Yeşilçam ve Televizyonda-2
Öztan’ın eline posası çıkarılan Sultan Hamid Düşerken’den sonra, Örik’inKıskanmak adlı romanı sinemaya uyarlanmıştır.
1930’lu yılların Zonguldak’ında geçen eser; Semiha, Halit ve Halit’in karısı Mükerrem’in İstanbul’dan bir iş vesilesiyle Zonguldak’a gitmelerini, başlangıçta iyi geçinse de, güzelliği dolayısıyla kıskandığı Mükerrem’in Semiha’yla çatışmasını, cicim ayları nihayete eren Mükerrem’in, bir baloda tanıştığı çapkın bir genç olan Nüzhet’le gerçekleştirdiği kaçamağı, bu gelişmeleri Semiha’dan öğrenen Halit’in, Mükerrem’le yaşadığı gerginliğin artmasını anlatmıştır.
Roman, aynı adla, senaryosunu da kaleme alan, Türkiye’de ikâmet eden Dostoyevski olduğunu, her çalışmasında vurgulama derdiyle yanıp tutuşan, Nuri Bilge Ceylan’la yarış hâlinde olduğunu gizleme gereği hissetmeyen Zeki Demirkubuz tarafından uyarlanmıştır.
Yapımcılığını Zafer Çelik’in üstlendiği, görüntü yönetmeni olarak Emre Erkmen’in çalıştığı bu uyarlamada, Serhat Tutumluer, Berrak Tüzünataç, Nergis Öztürk gibi isimler rol almışlardır.
Bu sinema filmi; Cumhuriyet’in ilanı sürecindeki, kültür ve sanata yaslanarak gerçekleştirilen toplum mühendisliği çalışmalarını es geçerek ve zevahiri kurtararak Dostoyevski gibi olmak isteyen bir yönetmenle izleyiciyi yeniden tanıştıran sorunlu bir uyarlama olmaktan öteye gidememiştir.
Örik’in uyarlanan diğer eseri, Eve Düşen Yıldırım’da, babasının âni ölümüyle yalnız kalan Muazzez’in hiç görmediği amcasının yanına gitmesi ve kuzenleri Nâmık’la Sait’i farkında olmadan kendisine bağlaması hikâye edilirken, ailenin kutsallığı yine sorgulanmıştır.
Show Tv için, 2012’de, televizyon dizisi formatında çekilen uyarlamayı, kısa filmleriyle adını duyuran Mehmet Bahadır Er, Fatih Aksoy’dan mali destek alarak ve görüntü yönetmeni Bertan Özer’le çalışarak çekmiştir.
Çalışmanın müzikleri; Ercüment Orkut, Nail Yurtsever, Cem Tuncer, Metin Kalaç ve Ercan Tanrıverdi’den oluşan bir grup tarafından hazırlanmıştır.
Gizem Karaca, Murat Han, MehmetcanMincinozlu gibi isimleri bir araya getiren, iki sezon gösterime giren, ikinci sezon sona ermeden yayından kaldırılan uyarlama, boyundan aşan sorunları sergilemekten başka bir işe yaramamıştır.
MissTurkey Güzellik Yarışması’nda ikinci olunca, şansı yaver giden ve vasatın altındaki işlerde görülmeye devam eden Karaca’nın ön plana çıkarıldığı, oyuncunun yazarı mağlup etmesine seyirci kalındığı, Han’ın yine oyunculuk değil, artistlik sergilemekten uzak durmadığı, yönetmenliği, Feride Kaytan’ın Er’den almasından bir süre sonra ekranlara veda eden, senaryosunu Meryem Gül’ün yazdığı bu uyarlama da, Örik’in ve eserlerinin yıllar sonra keşfedilmesinin, hem yazarına, hem de eserlerine yarar yerine zarar verdiğini berrak bir şekilde göstermiştir.
Eserlerinin sorunlu bir şekilde uyarlanmasının arka planında, her sorunlu uyarlamada olduğu gibi, söylemi magazinin ekmeğine yağ süren edebiyat, kültür ve sanat eleştirisi vardır. Bu söylem, Örik’in eserlerinde derinleşmeyince, söylemin izini, Yeşilçam’da ve ekranlarda takip edenler de keşfedilmenin sorununu, Örik’i mezarında dik oturtarak yaşatmışlardır.