Guadalupe Pineda
Doğmamış Kristof, ArtemioCruz’un Ölümü, Deri Değiştirmek, Koca Gringogibi eserleri Türkçeye kazandırılan Carlos Fuentes, dünyaya gözlerini açtığı Meksika’yı iğne ve çuvaldız yağmuruna tutan bir edebiyatçı olarak bilinir. Fuentes bu fiili, diplomatlıkta önemli aşamalar kaydetmesine rağmen pratiğe dökmesiyle de diğer isimlerden farklı bir yerde durur.
23 Şubat 1955’te, Meksika’nın Jalisco eyaletine bağlı Guadalajara’da gözlerini dünyaya açan GuadalupePineda’yı, Fuentes’in müzikteki lirik ve melankolik karşılığı olarak görmek mümkündür.
Latin Grammy Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nün sahibi olmasına ve adını sadece Meksika’da duyurmamasına rağmen Pineda, olabildiğince sıradan bir isim gibi durmayı tercih etmiştir çünkü amacı ülkesinin yaşadığı sorunlar üzerinde durmaktır.
Bilindiği gibi Meksika, Amerika Birleşik Devletleri’nin burnunun ucunda duran, çoğu kez onun tarafından dürtüklenen ama bunu umursamayan bir ülkedir. Fuentes, Doğmamış Kristofdâhil, eserlerinde ülkesinin kayıtsızlığından duyduğu rahatsızlığı dile getirmiştir. Sözü edilen eseri diğerlerinden, kâşif süsü verilmiş sömürgecilik neferi KristofKolomb üzerinden sömürgeci zihniyeti tiye alması ayırmıştır.
Meksika’nın tatil kentinde doğan ve seslendirdiği ezgileri dinleyene sadece tatilin rahatlığını yaşatmayan Pineda, lirik ve melankolik unsurların izini takip ederek sömürgeci zihniyete yüklenmiştir.
Carlos EletaAlmaran’ın bestelediği, bir erkeğin geçmişte kalan bir aşk macerasının hikâyesini anlatan Historia de un Amor’u hakkını vererek seslendiren Pineda, ülkesinin alametifarikaları olan kavramlardan ilham alarak ilerlediği için, lirik ve melankolik bir alan açma gereğini hissetmiştir.
Âdet yerini bulsun diye dinlemeyen, sinemaya da yabancı olmayan dinleyicinin gözlerinin önünde Rüzgâr Gibi Geçti filmini canlandırabilecek olan bu ezgiyi cinsiyetçiliği elinin tersiyle ittiğini belgelemek için seslendiren Pineda, önce kadın değil, insan olmanın mücadelesini vermektedir.
Mücadelesini lirik ve melankolik unsurlardan hareketle gerçekleştiren Pineda’ya odaklanan kulak, sonsuz bir boşlukta zikzak çizerek ilerlediğini düşünmekten kendisini alamaz. Bu yöntem lirizmin tuzağına düşülmemesi için ete kemiğe büründürülmüştür.
Historia de un Amor özelinde şarkılarını Pineda, âşık olmaya değil, aşkın kendisi olmaya inananlar için seslendirmektedir.
Sözünü ettiği aşk, santimantal çığırtkanlığa kapı aralamamasını ve cinselliğin sosu olarak kullanılmamasını arzuya borçludur. Buradan yola çıkarak Pineda arzuyu tozlu rafa kaldırmak şöyle dursun ona rengârenk çiçek açtıran aşkın şarkıcısı olarak da tanımlanabilir.
Kapitalist hatta neoliberal düzenek her kavram gibi aşkı da mekanikleştirmiştir. Pineda, mekanikliğe lirik ve melankolik unsurlar diri tutularak karşı konulacağına inanmaktadır.
Bolero Kraliçesi olarak görülse de; tango, opera gibi türleri de deneyen ve yüzüne gözüne bulaştırmayan GuadalupePineda, onların da mekaniğin kölesi olmaması için ter dökmüştür.
Mekanikleşmiş bir dünyanın ekseninde turlamakla kalmayıp sıklıkla aşktan söz edenler onun nazarında yok hükmündedirler çünkü o içi boşaltılıp dışı makyajlanan yönünü, kapitalist hatta neoliberal düzenekten medet umarak belirleyen aşkın hizmetkârı değildir ve bu yolda ilerlemeyenleri bir araya getirmek için sesini yükseltmeye devam etmektedir.