Ceyda Özbaşarel
Masal, hikâyenin mantık benimsemeyen versiyonu olarak tanımlansa da, Vladimir Propp ve onun izini takip eden isimler, masalın mantığı beslediğini ve William Blake’in tabiriyle Algının kapılarını ardına kadar açtığını özellikle vurgularlar.
Bilim kurguya distopya nakışlayan Ursula K. Le Guin içinse masal, aydınlığa ulaşmak için yolun düşürülmesinin gerektiği karanlık dünyadır ve bu dünya reeli değillemek değil, onun anlamına anlam katmak için vardır.
Ceyda Özbaşarel’in ilk albümü MadtimeStories’de bir araya getirilen çalışmalara odaklanan, müziği dinlemenin yetmediğinin bilincindeki kulak, gözünün önüne, sözü edilen isimlerin eserlerini ister istemez getirecek ve albümün niçin Türkçe değil de İngilizce bir başlık taşıdığının cevabını verebilecektir.
Albümüne İngilizce isim vermesi Özbaşarel’iBatı Özentili Memur- Aydın aşamasına getirmemiştir. Zaten albüm bu anlayışı, iğne ve çuvaldız yağmuruna tutmak için hazırlandığı izlenimini uyandırmaktadır.
MadtimeStories, Özbaşarel’insadece Batı Özentili Memur- Aydın kavramıyla değil, Çevre Mühendisliği tahsil etmiş bir müzik eğitmeni, kompozitör, şarkı sözü yazarı ve şarkıcı olarak Toplum Mühendisliği ile de arasının limoni olduğunu gözler önüne sermektedir.
Caz Müziği’nin elit reflekse hitap ettiğinin sanılması, bu türün Türkiye’de nitelikten taviz verilmeden kitleselleşmesi için alın teri döken Özbaşarel’i rahatsız hatta huzursuz ettiği için dinleyicisine karanlık masallar hediye etmiştir.
Türkiye’nin kanamaya devam eden yaralarını acıyı çığırtkanlaştırmadan, bir cerrah profesyonelliğiyle deşen Özbaşarel, kadın değil, insan duyarlılığının ipi her daim önde göğüslemesi temennisiyle bu çalışmasına imza atmıştır. Bu özelliğiyle onu, zerrece düşünmeden cinsiyetçiliği elinin tersiyle iten bir isim olarak konumlandırmak mümkündür.
Türkiye coronavirüs illetiyle, karantina süreci yaşayarak mücadele ederken, tuzu kuru birçok isim Hayat Eve Sığar sloganından medet ummuşlardı. İçi boş, dışına perdah çekilmiş bu slogan, tuzu kuru olmayan, popülizme pabuç bırakmayan kitleyi doğal olarak küplere bindirmişti. Özbaşarel ilk çalışmasıyla, Hayat Eve Sığarcıları ciddiye almayanların haklılıklarının tartışmaya kapalı olduğunu anlatmak istemiştir.
Özbaşarel, hikâye anlatmayı bilen ve seven, profesyonelliğini her göze sokmayan amatör ruhlu edebiyatçı duruşu sergilediği için, dinleyici hikâyeler toplamı okumuş ancak, rehavete kapılmamıştır çünkü hikâye anlatıcısı, rutini altüst ve tersyüz etme gibi bir özelliğe de sahiptir.
İşinin ehli müzisyenlerin buluştuğu ilk göz ağrısıyla Ceyda Özbaşarel, neoliberal düzeneğe artık teslim olmuş Türkiye’nin koyu haritasını, yanında umudu taşımayı ihmal etmeden çizmiştir.
Koyudan rengârenk, Can Yücel’in deyimiyle Rengâhenkbir cümbüş devşirenler, masalın sadece masal olmadığını anlata anlata bitiremeyen MadtimeStories’in hakkını her daim teslim etmeyi unutmayacaklardır.