MYANMAR

Geçtiğimiz günlerde Myanmar’da askeri darbe yapıldığı haberini duyduk, haber ajanslarının sondakika haberlerinde. Dünyanın kör, sağır ve dilsizi oynadığı sahipsiz coğrafya Myanmar. Müslüman halkının türlü tecrit ve işkencelere maruz kaldığı, toprağı verimli, enerji kaynaklarının üstünde kurulmuş, sahipsiz bırakılmış bir kanayan yara. Azınlık olarak görülen %25 oranındakiRohingya (Arakan) Müslümanlarına seçme ve seçilme hakkı dahi verilmeyen, Budist-komünist karışımı bir rejimin gölgesindeki Müslümanlar.

Dünya, ABD destekli darbelere ilginç bir şekilde alışmış iken bu sefer rüzgâr, coğrafyanın doğusundan sertçe esti. Kartların yeniden dağıtıldığı, planların yeniden gözden geçirildiği şu günlerde ve güç dengeleri değişen dünyada ÇİN, artık bu güç oyununda bende varım demeye ve sesini en yüksek tondan çıkarmaya başladı. Aslında ÇİN, çoktandır ortak olmaya başladı oyunlara ancak bizim bunu topluma anlatma çabamız ya engellendi ya da insanlarımız kulak asmadılar.

Son zamanlarda Avrupa ve ABD’den Myanmar’daki askeri darbe için kınama gibi garip çıkışlar duymaya başladık. Garip diyorum çünkü, hiçbir zaman insan temelindeve Müslümanlar özelinde sorunlara kulak asmayan bu batıl batılı güçler, ne oldu da tepki vermeye başladılar? Anlatayım. Myanmar’ın başlıca doğal kaynakları Petrol, Kereste, Kalay, Antimon, Çinko, Bakır, Tungsten, Kurşun, Kömür, Mermer, Kireçtaşı, Değerli Taşlar, Doğalgaz ve Hidro Enerjidir. Ekonominin ana damarı tarımdır. Çok bol miktarda olan madenler, tarımdan sonra ekonominin dayandığı ikinci büyük faktördür. 2014 senesinde 485 milyar metreküp doğalgaz keşfine ilaveten 256 milyar metreküp daha rezerv bulunmasını ilave ettiğimiz zaman aslında gerçek gün gibi ortaya çıkmaktadır. Kelimenin tam anlamıyla iki yüzlüsünüz.

Avrupa ve ABD, sözüm ona samimi açıklamalarını, neden 08 Kasım’da yapılan seçimlerde, %25’lik Müslüman kesimin seçme ve seçilme hakları gasp edilirken yapmadı?  Arakan Müslümanları 5 yıldan fazla bir süredir Bangladeş’te mülteci kamplarında yaşarken neredeydi insanlığınız. Çünkü söz konusu Müslümanlar olduğunda, yağma ve talandan başka bir amaçları olamaz. Demokrasi götüreceğiz naraları ile girdikleri yerlerde, artlarında bıraktıkları enkaz ile çaldıkları doğal kaynakları tükenmek üzere. İşte bu yüzden şimdiki hedefleri yeni coğrafyalarda yeni hırsızlıklar.

Ey, Yıllardır bu coğrafyada yapılan zulüm ve işkenceye ses çıkarmayan batılı güçler! Bu darbenin sorumlusu da sizsiniz, zanlısı da.

Mazlumların umudu Türkiye her zaman ki gibi en yüksek tondan tepkisini göstermiştir. Her daim zorda olanın yanında olan ülkemiz, sahada aktif faaliyetlerine devam etmektedir. Hatta Myanmar hükümetine direk olarak ‘yanlış yapıyorsunuz’ diyebilen yegâne ülke ‘Türkiye’dir.