AKLA HAYALE GELMEYECEK YERDEYİZ

Fatih AKKUŞ

Özellikle 2010’da Şampiyonluk sürecinde ne yaptıklarının farkına geç vardıklarını ifade eden Ozan, “Başarımızı sonradan andık. Bunu çok çabuk tükettik. Şu an istenmedik akla hayale gelmeyecek bir ligdeyiz. Şampiyonluk 100 yıl sonra bile anlatılacak. Şampiyonluğun en önemli maçı İstanbul’daki Beşiktaş maçıydı. Onu alamasayr’un geri gittiğini ifade eden  Ozan İpek, ” Öyle bir sistem kurmuştu ki kulübü fabrika gibi yönetiyordu. Bu da başarıyı getirdi. Profesyonelliği her anlamını kulübe yansıttı başkan ve bu da başarıya dönüştü. Maddi olarak kazandığımız parayı iyi yönetti. 2012 yılına kadar biz ligi iyi yerde kulüp de ekonomisini artıda bitiriyordu. 10 adam gidip 10 adam gelmiyordu. Dünyanın en büyük saçmalığı orada başladı. Başkan vefat ettikten sonra takımımızı dağıtıp, bizi göndermek için ellerinden geleni yaptılar. Takımı neden bozduklarını anlamadık? Her yıl 12 oyuncu gönderip, 12 yabancı almak başarıyı getirmez. Kimse buna dur demedi. Gelen başkanlar daha büyük hata yapıp, ‘hatalarla’ devam ettiler. 2011 yılında buralarda olacağımızın hayalini bile kuramazdık” açıklamasında bulundu.

HATA BENDE DEĞİLDİ

Özellikle Bursaspor ile yollarının ayrılmasından sonra yaşadıklarını anlatan Ozan İpek “Benim de kulübün de hatası değildi. 2012’de milli takım oyuncusuyken kadro dışı kaldım. Her yıl teklif geliyordu Beşiktaş veya Galatasaray‘dan ama ben ayrılmayı düşünmüyordum. Başkan İbrahim Yazıcı‘yla bir anlaşmam vardı.  ‘Herkes gider, sen gidemezsin’ dedi bana. Ben de ‘Avrupa haricinde izin verirsin, ben de dönersem yine buraya gelirim’ dedim. Ben Atatürkçü bir çocuğum. Gaziantep maçı yemeği vardı. Kulübe birinin geleceği söylendi. Benim de sevmediğim birisiydi, hayat görüşüme karşı olduğum biri. Hocama ‘yemeğe katılmayayım, gelirsem kulübe ve şehre zarar veririm, elimi sıkmak isterse sıkmam’ dedi. Ama yine de beni indirdi. Yapamayacağımı düşündü. Ben de ellerini sıkmadım ve ayrılık süreci başladı.  İkinci ayrılma süreci de ilkini de ilgilendiriyor. Ertuğrul Hoca ikinci kez geldiğinde bile ayrılmak istemedim. Galatasaray’la oynadığımız maçın ardından takımdan gitmem gerektiğini menajerime ilettiler.” ifadelerini kullandı.

YAZICI DA SEVMİYORDU

Mersin İdmanyurduspor‘a kiralanış sürecine dair de bilgiler veren İpek, “Beşiktaş istemesine rağmen beni o kulübe değil Mersin‘e vermesi yönünde yoğun baskı kurulması sebebiyle o kulübe kiralık gitmemi istedi. Döndüğümde sevmediğim tüm isimlerin gideceğini aktardı. Başkan İbrahim Yazıcı da onları sevmiyordu ve kulübe gelmelerini istemiyordu. Ancak Başkan Yazıcı rahmetli oldu. ‘Hakem dövmeden futbolu bırakmam’ sözünü şampiyonluk sezonu sonrası yine zirveye giderken hakemlerin önümüzü kesmesi nedeniyle söyledim” dedi. Bursaspor‘un yeni stadı Timsah Arena ile ilgili görüşlerini aktaran tecrübeli oyuncu, ” Bir maç seyrettim o statta ama hiç beğenmedim. Atatürk Stadı‘nda atmosfer ve ruh vardı. Şampiyonluk yaşanan stadın üzerinden çok geçmeden terk edilmesi çok yanlıştı. O stat terkedilmesiydi küme düşme olmazdı. Bursaspor‘da o şampiyonluğu yaşadıktan sonra Bursaspor’u tutmamak abes ve salaklık olur. Maraton ve Teksas‘ı çok seviyorum. Türkiye için nadir gruplardan” diye konuştu.

EĞER Kİ ALİ AY İSTESEYDİ

Futbolun bu haliyle tescil edilmesinin Türk futbolu adına büyük sorun olacağını da söyleyen Ozan İpek, “Bursaspor‘un bir yıl daha TFF 1’nci Lig‘de oynaması zor olacaktır. Bu borcun kapatılması için takımın ait olduğu Süper Lig‘de olması lazım. Futbol devam etmezse en büyük zararı kulübümüz görecek. Devam ederse şansımızın çok yüksek olduğunu düşünüyorum. Takım bu sene oturmadı. Verilen ara şans oldu. Kaliteli isimler var ama uyum sorunu yaşıyorlar. Futbolu Adana Demirspor‘da bıraktım. Bursaspor‘a dönmeyi istedim ama Ali Ay beni istemedi. Sezon başında bana Mesut Mestan Başkan‘dan teklif gelse seve seve kabul eder, ne olursa olsun geri dönerdim. Elimden gelenin en iyisi yapardım. Altyapıdan A Takım’a her sene 1-2 oyuncu kazandırılsa, bu durumda olmazdık. Türk futbolundaki yabancı hastalığını hiçbir zaman anlamadım. Biz şampiyon olurken, 8 oyuncu Türk‘tü. Ivankov, Ergiç ve Batalla vardı. En büyük hatalardan birisi de Ergiç‘in erken gönderilmesiydi. Burak Kapacak‘ın kalitesi ve kumaşı çok iyi. Çabasını takdir ediyorum.