‘Bursa büyük depremden mutlaka etkilenecek’
Yapılan bir çok çalışmanın ardından İstanbul merkezli büyüklüğü en az 7.6 olacak bir depremin beklendiğini aktaran TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Engin Er, “Marmara denizi üzerinde bulunan bir fay kırığının ardından oluşabilecek hasardan Bursa olarak etkilenmememiz mümkün değil” açıklamasını yaptı.
Arda EKİNER
Bursa şehrinin yakınında bulunan fay hattı ile ilgili bilgiler veren Başkan Er, “Hiç mühendislik hizmeti almayan, yapılan tüm yapı planlamalarının dışında kalan binaların durumunu düşünmek bile istemiyorum. Bingöl Karlıova’dan başlayıp devam eden kuzey Anadolu fay hattı Karadeniz’den devam ederek İznik’e uzanıyor, Gemlik’te çatallanan fay hattı Bursa üzerinden Karacabey’e kadar devam ediyor. Bir fay hattı üzerinde aynı bölgede kaç defa deprem olmuş diye bir araştırma yaparak bunu inceleriz, biz buna yaşlandırma analizi diyoruz. Bu verilerin neticesinde görmekteyiz ki gayet aktif bir fayın Bursa olarak çok yakınındayız” şeklinde konuştu. 1855 Yılında Bursa’da yaşanan büyük deprem faciasını hatırlatan Başkan Er, ” Bursa için hiç ama hiç hatırlanmaması gereken bir faciadır. O dönemin şehir yaşayanlarının ağırlıklı olarak Bursa Uludağ sırtlarında yaşamasına rağmen hem can kaybı olarak hem de mal kaybı olarak şehir çok hasar almıştır. Ulu Camii’nin kubbeleri yıkılmıştır, ovada yani sıvılaşmış bölgede çok yaşayan olmamasına rağmen can kaybı’ da olmuştur” ifadelerini kullandı.
DEPREM DOĞAL BİR OLAYDIR
Depremin doğal bir olay olduğunu aktaran Başkan Er, ” Depremin doğal bir olay olmasından çıkıp, doğal afet olmasına yol açan aslında insan sorumsuzluğudur. Hiç deprem olmayacakmış gibi davranmak ve yapı stokunun depreme hazırlıksız olması bizi o bilindik can kayıplı manzaralara tekrar götürür. Mühendislik hesaplarını ve bilimi öne almalıyız yeteri kadar ilgili kurum kuruluşumuz var, akademisyenler destek için daima hazır” diye konuştu. Deprem olmadan önceki yapılacak 1 liralık masrafla depremden sonra oluşacak 10 liralık masrafı kapatabiliriz diyen Başkan Er, “Yapı yasaklı bölgelerde yaşam olmamalı, kentsel dönüşüm maksadına uygun bir biçimde ele alınmalı, yolu genişleteyim bir de park kondurayım amaçlı kentsel dönüşüm de bizi kurtarmaz” dedi.